ABD, Irak konusunda hem Birleşmiş Milletler'e, hem NATO'ya zarar verdi. Her iki kurumun kurucusu da, Güvenlik Konseyi'nde kendisinden başka 4 devlete daha sürekli üyelik bahşeden de Birleşik Amerika'dır. Bu husus bugün unutulmuş gibidir. Amerika olmasaydı NATO'nun oluşamıyacağı da pas geçiliyor. Washington, bunları unutmuyor. Bu kurumların Pax Americana'ya engel çıkartmalarını kabullenemiyor. Washington, Fransa'ya da dişlerini gıcırdatıyor. Zira her iki cihan savaşında Fransa'yı Almanlar'dan kurtaran Birleşik Amerika'dır. Ancak Fransa da, ABD'nin Fransa desteğiyle kurulabildiğinin, Amerikalılar'ı İngiltere sömürgesi olmaktan Fransızlar'ın kurtardığının bilincindedir. Güvenlik Konseyi üyesi Meksika'nın bile Irak meselesinde Amerika'ya tavır alması doğrusu hayrete değer. Bunların hepsi Pax Americana'yı sınırlamak teşebbüsleridir. Pax Americana'nın en derin muhalifi ise Almanya'dır. Amerika durdurulabilir mi? Hayır, durdurulamıyacaktır. Ne Irak'ta, ne Irak'tan sonraki operasyonlarında... Ama diğer bütün devletler, Amerikan yayılmacılığının sınırlarını daraltmak için gayret göstermekten vazgeçmiyeceklerdir. Meselâ şu günlerde Rusya, Saddam'a bir süper plan teklif etti. Amerika'nın elinde terörle mücadele gibi bir gerekçe mevcuttur. Birleşmiş Milletler'in otoritesi kabîlinden girişimler, terörle savaşın gerçeklerini gölgeleyemez. Ancak Amerika, terör ve insan hakları bahanesiyle pek çok devleti karşısına alacak davranışlarına dikkat etmek durumundadır. Bu kadar akıllı bir politika izlemesi mümkün mü? Amerika'dan önceki cihan devletlerinin tarihlerine baktığımız zaman, mümkün olmadığını görürüz. Zira edindikleri kudretin neticesinde başlar dönüyor, sağduyularını yitiriyorlar. Mutlaka kendileri kadar büyük hatalar yapıyorlar. Geriliyorlar, dağılıyorlar. Yerlerini başka güçler alıyor. Bu periyodun, henüz girdiğimiz yüzyılın ikinci yarısından önce başlamıyacağını söyliyebiliriz. Her devlet hesabını buna göre yapacaktır.