Anketler ve seçmen

Anketler, partileri rahatsız ediyor. Doğru Yol, bir şirkete dava açmış. Anket, Doğru Yol'u baraj altında bırakmış. Ancak bana göre ana muhalefet partimizi asıl kızdıran husus, ANAP ile hemen hemen başa baş gösterilmesi... Bu anketleri siyasî partiler dışında bir takım kuruluşlar, meselâ holdingler de yaptırıyor. İyi para veriyor ve iyi para kazandırıyorlar. Bazıları gizli kalıyor. Bazıları propaganda ve etkileme yahut düpedüz aydınlatma ve habercilik için basına açıklanıyor. Partilerin yaptırdıkları anketlerde, kendileri üst sıralarda görülüyor. Bu konularla uğraşanlar tebessümle okuyorlar. Bu konularla uğraşmayan halkımıza gelince, anketlere göz atsa bile, etkisinde kalacağını sanmıyorum. Pek iyi seçmen ne yapacak, nasıl davranacak? Parti üyeleri dışında, seçmenin tuttuğu, beğendiği parti yok. Sisteme en aykırı, en radikal gördüğü partilere oy yağdırıyor. Tepki oyları büyük yekûn tutuyor, sonucu etkiliyor, hattâ tayin ediyor. Fakat mesele bununla bitmiyor. Seçmen, başbakan adayı olarak genel başkanları gözden geçiriyor. Onları, aile fertlerine varıncaya kadar inceliyor. Milletvekili listelerinde ismen tanıdıklarına bakıyor. Kim para pul işlerine karışmışsa, listesine oy vermiyor. Çok sevdiği ordusu ile hırlaşmaya kalkışana oy atmıyor. Ancak askerden direktif alacağını kestirdiğine de mührünü basmıyor. Seçmen, yokluk ve yoksulluk içinde perişan bir hayat yaşıyor. Bir yılda fiyatların ikiye katlanması karşısında çaresiz kalmış. Edebiyatla, palavrayla, yalancı vaadlerle değil, gerçeklerle yoksulluktan kurtulacağına, insanca yaşamaya ve refaha yol alabileceğine inanıyor. Avrupalı gibi, onların seviyesinde, o medeniyet düzeyinde yaşamak istiyor. Velhâsıl, anketlere kulak astığı falan yok. Son üç günde kesin kararını veriyor. Gidip sandığa oyunu atıyor...