Asker göndermek

Bu hükümet âtıl davranmakla, geç karar alarak ancak olayların peşine takılmakla, lâgarlıkla, inisiyatif kullanamamakla itham edilmiştir. Tarihe de böyle geçecektir. Ancak, terörle savaşın bugünki alanı olan Afganistan'a asker göndermekte doğrusu atak davrandı. ABD'nin -İngiltere dışında- bütün müttefiklerine takaddüm etti. Bu yüzden, burunlarından kıl aldırmayan Avrupa devletleri kıskançlıklarından bozuk çalmaya başladılar. Hele bir Yunan gazetesinin para almak için asker yolladığımızı yazarak aklınca bizi tahkıyre yeltenmesi, asabiyetini açığa vurması, doğru iş yaptığımızın bir göstergesidir. 90 askerle savaş olmaz. Bunu Genelkurmayımız da, Pentagon da bilir. Şu halde -Yüce Meclis'ten izin alan- hükûmetin kararı, semboliktir. Ne tarafta bulunduğumuzun simgesidir. O coğrafyada mutlaka söz sahibi olmak hususundaki irademizin açıklanmasıdır. Terörle mücadelede taviz vermiyeceğimizi bütün dünyaya ilânımızdır. Ne Afganistan devleti, ne halkı ile bir savaş bahis konusudur. Savaş teröre ve teröriste karşıdır. Askerimizin eğitim vereceği insanlar da Afgan'dır. Taliban'ın kanlı iç savaşlarla iktidardan uzaklaştırdığı Afganlar'dır. Taliban iktidarını Birleşmiş Milletler de, 3 devlet dışında dünya devletleri ve bu arada Türkiye de tanımamıştır. Taliban, yabancı terör örgütlerini ülkeye alıp onların gölgesine sığınmıştır. Savaş, başka coğrafyalara da sıçrayacaktır. Türkiye, gelişmelere göre tavır alacaktır. Ne kadar aktif davranabilirsek, masa başında o derecede söz sahibi olacağız. Miskinliğe kapılırsak, söz hakkımız yoktur. Dünyanın en güçlü silâhlı kuvvetlerinden birine sahip olup da devletin dış politikasında faydalanmamak, hikmet-i hükûmet değildir. .......... Dünki yazımızın sonunda seçime girip giremiyeceklerine ibaremiz kelime atlanarak seçime giremiyeceklerine şeklinde çıktı. özür diler, düzeltiriz.