Asker üzerinden politika

A -
A +

Sayın Başbakan kriz yoktur dediğine göre yoktur. Kriz olup olmadığını ondan iyi bilecek değiliz. Ancak iktidarın aleyhine Başsavcı tarafından Anayasa Mahkemesi'nde dava açılması, tarihimizde ilktir. Genelkurmay başkanı veya bu makamın adayı üzerinde dedikodu yapılması ilk değilse de, olağan da sayılmaz. Bütün endişemiz, bu gelişmelerin siyasî krize, hattâ rejim krizine dönüşmesi ihtimalidir. Orgeneral Hilmi Özkök ve Orgeneral Yaşar Büyükanıt'tan sonra şimdi, iki buçuk ay sonunda genelkurmay başkanı olacak Orgeneral İlker Başbuğ'un da hakkında tezviratta bulunanlar, Türkiye'nin siyasî durumunu kavramakta zorlanan kişilerdir. Zira bir sonuç almaları mümkün değildir. Doğru hesap, Orgeneral Başbuğ'un genelkurmay başkanlığının kesinleştiği üzerinde yapılabilir. Nitekim iki yıl önce Orgeneral Büyükanıt'ın atanmasının önlenemeyeceğini yazmıştım. Bu girişimlerle iktidarın, hükûmetin ilgisi yoktur. Zaten atamayı hükûmet yapacaktır. Ancak ortam bulandırarak bir şeyler kapmayı umanlar vardır. Bunların boş ümitleri, geçmişteki 3 darbede gerçekleşen kanun, mantık ve vicdan dışı eylemleri hatıra getirmelerine dayanıyor. Halbuki 2008 başka bir dünyadır. O kadar başkadır ki, dar kafalar bir türlü kavrayamıyor. Subayımıza gelince, politikaya karışmamak bakımından tarafsızdır. Ama ideolojilerinin kesin taraftarıdır. İdeolojileri, üç kelimeyle özetlenebilir: Atatürk, laik ve bölünmez Türkiye... Bu üç temel öğretiden birine çarparsanız, başarı ihtimaliniz yoktur. Bunu bilmeden, öğrenmeden siyaset yapılamaz. Demokrasi ile oynanarak zayıflatılır o kadar. Her ülkenin bir özelliği vardır. Türkiye'nin gerçeği de budur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.