AK Parti, uyum yasalarını hızla çıkarmak, Anayasa tadillerini gerçekleştirmek, uygulamalarını denetliyerek, Kopenhag kriterleri denen çağdaş demokrasinin olmazsa olmaz ilkelerine ulaşmak kesin zorunluluğundadır. Diğer taraftan ekonomiyi kollayıp iyileştirmek durumundadır. ABD ile stratejik iddialı kavramı ile tavsif ve tescil edilmiş ittifak ve dostluğumuzu onarmak mecburiyetindedir. Bütün bunları yapamazsa, eksik ve kusurlu yaparsa, 21. asrın şartları Türkiye'nin canına okur. Çok Türkçe yazdığım için okuyucularım beni mazur göreceklerdir. Halbuki ABD ile ilişkilerimiz için ciddi bir davranışımız yoktur. Aklımız fikrimiz İran'da... Hattâ, İran'la ittifak yaparak Orta Doğu'da Amerika'yı durdurabileceğimize inanan safdil zavallıların politikada ve bürokraside mevcut bulunduğu söyleniyor. Amerika, İran'ı yeniden düzenlemeye kesin kararlıdır. Bundan vazgeçmesi ihtimali yoktur. Zaten bunu önleyecek bir güç mevcut değildir. Üstelik bu plan, ABD'nin 21. yüzyıl için millî projesidir. Demokrat Parti de gelse -başka bir üslûpla- uygulayacaktır. Terörle savaşın gereğidir. 11 Eylül'ün karşılıksız bırakılacağını sanmak gaflettir. İlâveten İsrail artık barışa kavuşturulmak isteniyor. Gene de en ağırlıklı faktör, Dünya enerji kaynaklarının üçte ikisinin dağıtımı üzerinde egemenlik kurmaktır. Bu suretle Amerikan vatandaşının p.c. geliri 40 ve sonra 50 bin dolara çıkabilecektir. Önümüze harita konması gün meselesidir. Maalesef bizden önce Rusya'nın önüne harita konup hattâ muvâfakatının alındığını sanıyorum. İran, dolayısıyle Orta Doğu haritası, Türkiye'nin tavrına göre düzenlenecektir. Harita, hem statükocularımızı, hem radikallerimizi dehşete düşürecektir. Bundan imanım kadar eminim. Gerçi harita Amerika'ya çok düşman kazandıracak, ancak behemehâl uygulanacaktır. Haritayı görmeye hazır bulunmayanın, politikada işi yoktur.