Hindistan, 1998'de ilk atom bombasını patlattı. Bir kaç ay sonra Pakistan onu izledi. Dünyadaki 200 devlet içinde 7. ve 8. nükleer silâh sahipleri belli oldu. İran atom bombasını patlatınca, biz Türkiye, bir kaç ay içinde aynı şeyi yapabilecek miyiz? Hindistan ile Pakistan'ın 60'ar atom bombası bulunduğu söyleniyor. Pakistan bu bombaları atacak uzak menzilli füzelerde 5000 kilometreye erişmek üzere. İran, bombasını her an patlatabilir. Hattâ tecrübesini yapmadan imal edeceği bombaları stoklayabilir. İran ile Kuzey Kore, karşılıklı bilgi ve malzeme alış verişi ile bugünki nükleer çizgiye ulaştılar. Her iki ülkenin politikası, ABD düşmanlığı üzerine kurulmuştur. 2 numaralı düşmanlarına gelince, farklılaşıyor: İran'ın ABD'den sonraki 2. düşmanı İsrail'dir. Kuzey Kore'ninki ise Güney Kore... Japonya, Çin gibi, stratejik silâhlı kuvvetler oluşturmayı düşünmeye başladı. Böyle bir karar verirse, Uzak Doğu ve Pasifik'te dengeler nasıl yerinden oynar, tasavvur etmek mümkündür. İran'da nükleer bir patlama ise, Asya'nın bu tarafında, bizim tarafımızda, batısında, dengeleri alt üst edecektir. Türkiye stratejik silâhlı kuvvetlere geçecektir. Mısır ve Suudi Arabistan bile nükleer silâh edinmeye soyunacaklar. Üçüncü Binyıl başlarken, Dünya'nın refah çizgisi, tarihin hiç bir döneminde asla hayal edilemeyecek seviyeye ulaşmıştı. Soğuk Savaş'ın (1945-1990) son bulması ile, silâha yatırılan trilyonlarca doların bu seviyeyi daha yükselteceği ümid edildi. Ama İnsan denen süper ırkta o derecede akıl nerede? Böyle bir aklı geçmişte, iki cihan savaşını çıkarırken olduğu gibi, bugün de kullanamadı. 200 Dünya devletinin silâhlı kuvvetlere yatırdığı para, şimdiden yılda 1.2 trilyon doları buldu ki, bunun yüzde 51'i Amerika Birleşik Devletleri'ne aittir.