Asya denen insan ırkının en büyük kısmının üzerinde yaşadığı kıt'anın herhangi bir yerinden Türkiye'ye dönüş tarihimiz boyunca muhteşem olmuştur. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ınki de öyle oldu. Bugünki nesiller, Osmanlı Türkü atalarımızın o zamanki dünyanın doğuda bittiği ülkelere, Uzak Doğu'nun ekvatora yakın güney kesimine nasıl uzandıklarını bilmiyor. Bugün Başbakanımızın gezdiği Sri Lanka (Seylan), Güney Hindistan kıyıları, Bengladeş'te Ganj deltası üzerinde adalar, Malezya, Singapur ve Riu adaları, Kuzey Sumatra, 16. asırda, Osmanlı'ya bağlı, cihan hâkanımıza tâbi devletçikler ve deniz üslerimizle dolu idi. Hattâ Tayland (Siyam) donanmasının yönetimi, yıllarca Osmanlı amirali Hayreddin Mehmed Bey'in elinde kaldı, zaten bugün Tayland'da milyonlarca Müslüman'ın bulunması geniş ölçüde onun eseridir. Kuzey Sumatra ile Malaka yarımadası (Malezya) üzerinde yayılan Açe Sultanlığı, 16. asrın ikinci yarısında imparatorluğumuzun parçası idi. Kanuni Sultan Süleyman, önce Lutfi Bey'i sonra başka heyetleri yolladı. Ünlüsü, 1567'de İkinci Sultan Selim'in 17 kadırga ile Hind kaptanı (tümamiral) Kurdoğlu Hayreddin Hızır Bey'i, stratejik malzeme, ateşli silâhlarla Açe'ye göndermesidir. Ateşli silâhlar buraya bizim tarafımızdan sokuldu ve bu ülkeler Portekiz sömürgesi olmaktan kurtuldu. Açe Sultanı Alâeddin Kahhâr Şâh'ın, ülkesini Osmanlı devletinin parçası ilân eden resmî mektupları, Açe'nin Osmanlı toplumuna alınması için Dîvân-ı Hümâyûn'un (Osmanlı imparatorluk hükûmeti) kararlarının orijinalleri, bugün arşivlerimizdedir. Zaten yayınlanmıştır. Tarihçilerin malûmudur. İkinci Selim'in bir fermânının orijinalinin kopyasını Başbakanımız, İndonezya devlet başkanına sunulmak üzere yanına almıştı. Sonra olur da başka manaya yorumlanır endişesiyle vermekten vazgeçti. Pek çok Türk kanı bulunan Açe tsunamide çeyrek milyon insanını kaybetti. Milletçe üzgünüz. Hükûmetimiz, Türk bayrağını 400 yıl sonra o topraklarda yeniden dalgalandırdı. Şerefli, Türk'e yakışan bir ziyaret oldu. Şimdi biz, Başbakanımız ve dışişleri bakanımızdan Türk cumhuriyetlerini sürekli ziyaretlerini ve Avrupa ülkelerinden asla uzak bulunmamalarını, dönem başkanı İngiltere başbakanı ve dışişleri bakanı ile sürekli temaslarını bekliyoruz.