Avrupa'da ve Türkiye'de gündem

Türkiye'de gündemi Avrupa Birliği ile ilişkiler ve Irak işgal ediyor. Avrupa'da da gündemin başında Türkiye'nin AB ile durumu ve Irak bulunuyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Mısır'daki milletlerarası Irak Konferansından Hollanda'ya geldi. Lahey şehrinde 17 Aralık'ta Türkiye'ye verilecek müzakere tarihinin şartlarını görüştü. Fransa yahut Avusturya'nın yaramaz bir cümle koydurup Avrupa'nın istikametini saptıracak bir sakarlık yapmak ihtimali hâlâ mevcut. Mısır'da Arap devletleri temsilcilerinin birkaçının annelerinin veya eşlerinin Türk olduklarını söyleyip Almanya Dışişleri Bakanı Fischer'i şaşırtan Sayın Gül, Irak'ın bütünlüğü üzerinde bütün devletlerle mutabık kaldı. Tabiatiyle Washington ne biçim bir bütünlük istiyorsa... Ocak seçimlerinden sonra Amerika, Irak'ı Iraklı seçilmişlere bırakarak belirli yerlere çekilmeyi planlıyor. Hâlen Sünnî Araplar'la savaş hâlindedir. Ülkeye pek çok radikal İslâm örgütü ve bu arada el-Kaaide mensupları da girmiştir. Amerikalılar'la kıyasıya vuruşuyorlar. Şii Araplar, pusuya yatmış bekliyorlar. Ocak seçimlerinde iktidarı elde edecekleri ümidini taşıyorlar. Amerika böyle bir beceriksizlik de yapıp, İran'a hasım bir Irak'tan İran dostu, hattâ müttefiki bir Irak çıkartabilir. Ama şubatta İran'a müdahalesi en kuvvetli ihtimaldir. Amerika'nın İran rejimini yıkmak istediği âşikârdır. Orta Doğu'ya demokrasi getirmek sloganının ana hedefi budur. Tahran bunu atom bombası yaparak önlemeyi planladı ise de, bombayı Amerikan müdahalesi öncesine yetiştirmesi mümkün değildir. Zaten İsrail'in İran'ın nükleer silâhlar edinmesine seyirci kalmayacağı bellidir. Türkiye ziyaretini menfur okul baskını sebebiyle üç ay erteleyen Başkan Putin, böyle bir ortamda iki gün için Ankara'ya gelecek. Bir gün fazla kalarak İstanbul'u, Boğaz'ı ve Boğaz üzerindeki deniz trafiğini görmesi çok iyi olurdu. Türkiye, Rusya ile de sağlam ilişkiler kurmaya çalışacaktır.