Avrupa'dan kopmak

A -
A +

Brüksel'de, AB'ye üye olmuş devletlerden daha fazla beklemeye alınmamız, Türkiye'de zaten epey zayıflayan çağdaş uygarlık düzeyi heves ve iradesini, dumura uğratır. Bu da şu sonucu verir: Gelişme hızımız, gelişmiş ülkelere oranla açıldıkça açılır. Biz bir ileri gittik diye öğünürüz. Halbuki onlar, aynı zaman dilimi içinde bizim hızımızı katlamışlardır. Brüksel raporunun hayli sert çıkmasında bizim ihmalimizin payı vardır: 301'i bir türlü çözemedik. El koyduğumuz vakıfları iade edemedik. Bizde de şeriat medreseleri istenir kuşkusuna kapılarak Heybeli okulunu açamadık. Statükocularımız, oligarşik cumhuriyet rejimini severler. Devletin aynı kafa yapısında dar bir zümrenin yönetiminde kalmasını isterler. Demokrasi ikinci derecede durmalıdır. Fazla demokrasinin, cumhuriyete zararlı, hattâ aykırı bulunduğu iddiasına kadar gidebilirler. Rejimimizi Avrupa Birliği standartlarına uygun hâle getirmekte gecikmemiz, Türkiye'nin milyarlarca dolar zarar görmesine, yoksulluğun devamına zemin hazırlar. Gecikme müddeti boyunca Ermeni, Rum edepsizliklerine, refah şımarığı Avrupalıların fiyakalarına, öğütlerine muhâtap oluruz. Asabımız bozuldukça bozulur. Avrupa'dan soğur, koparız. Eski eyaletlerimizin hepsinin gerisinde durmak ayıbını kaldıramayız. Büyük huzursuzluklar çıkar. Avrupa'dan koparcasına uzak kalan bir Türkiye'nin, bu derecede önemli bir coğrafyada, bu kadar ağırlıklı jeostratejik ayrıcalığını fazla gören devletler, sınırları değişmiş haritalar çizerler. AB şemsiyesine girmek suretiyle sınırlarını münakaşa edilemez hâle getiren devletlerin tafrası, sinirlerimizi gevşetir. Batı medeniyetine karşı nefret duyguları kabarır, coşar. Yüzünü asırlardan beri Batı'ya çevirmiş Türk Yenileşme Hareketi, çağdaşlaşmak bir yana, sancılı şekilde benimsediği reformlardan elde ettiği kazanımlarını bile bırakmak tehlikesine maruz kalır. Turgut Özal, tez zamanda ince uzun bir yolu geçebilip Avrupa standartlarını elde edemediğimiz takdirde, çok nüfuslu yoksul Asya-Afrika-Latin Amerika devletlerine benzeyeceğimizi söylemiş, mübalağalı bir örnek olarak da Bangladeş'i göstermişti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.