Baas, Arap ırkçılığına dayanan, Nâsır sosyalisti bir Arap ideolojisidir. İslâm, ancak bu ilkeleri desteklemek için kullanılır. Gûyâ Arap'lığın diriliş hareketidir. İddiası budur. Siyasal parti hâlinde örgütlenen Baas, Suriye ve 1968'de Irak'ta iktidar oldu. Geçtiğimiz pazar günü, Irak Baas partisi lağvedildi. ABD, Suriye'de iktidarda bulunan Baas partisinin de lâğvını istemek üzeredir. Mişel Eflak adlı Hıristiyan bir Arab'ın ortaya attığı Baas, Arap birliğini hedefler. Demokrasiye mütemayil değildir. Batı'ya karşıdır. Ama düşman kavim olarak Türkler'i seçmiştir. Saddam, Bağdad'da Mişel Eflak'a muazzam bir anıt-mezar yaptırdı. Ve inanılmaz bir şey yaptı: Rehberi Eflak'ı, ölümünden sonra ihtidâ ettirdi. Hıristiyan doğduğu, yaşadığı, öldüğü halde, Müslüman'lığını ilân etti! Hiç böyle şey duymuş muydunuz? Ama diktatörlerin yemiyecekleri halt yoktur. Hiç bir devletin rejimi, Türkiye'yi ilgilendirmez. İnsan hakları bakımından eleştiririz, o kadar. Ama Türk'e düşman bir ideolojiyi en azından beğenmemek hakkımızdır. Biz Türkler, Araplar'a her zaman ve her mekânda sempati ve ilgi göstermişizdir. Şimdi ABD, Araplar'ın Asya kıt'asındaki bölümünün siyasal coğrafyasını ve siyasal bünyesini düzenlemek istiyor. Adam olmamakta direnenlerin başına böyle şeyler gelir. Tarih okuyanlar bilirler. Asya kıt'asında 11 bağımsız Arap devleti ile ayrıca Filistin devleti ve İsrail yer alıyor. Batıdan doğuya Akdeniz'den Körfez'e uzanan bölgenin yeniden tanziminde -bizi yönetenlerin yeteneksizlikleri ve vizyon yetersizlikleri sonucu- maalesef söz sahibi değiliz. Bölgenin tamamını 1056'dan 1918'e kadar yönetmiş biz Türkler'in bugünki durumu budur. Şimdi epey şey değişecek ve bütün dünya ABD karşıtlığı ile çalkalanacak. Fakat gene de ABD'nin istekleri gerçekleşecek. Bizim kesin görüşümüz budur. Orta Doğu, İran'la beraber yeniden şekillenecek. Dünya petrolünün üçte ikisi üzerinde Amerika'nın dediği olacak. İsrail, kuruluşundan bu yana ilk defa barış dönemine girebilecek. Bu denge değişiklikleri, Türkiye'yi derinlemesine etkileyecek...