Bahçeli konuştu

Milliyetçi Hareket Partisi genel başkanı ve başbakan 1. yardımcısı Dr. Bahçeli, günlerdir beklenen önemli konuşmasını, dün öğleden önce, TBMM'nin eski Senato salonu olan MHP grup toplantılarına ayrılmış büyük mekânında, hınca hınç ve üst üste bir partili kalabalığın karşısında yaptı. Avrupa Birliği hakkında eski söylediklerini tekrarladı. Özetle AB'ye taraftar bulunduklarını, ancak bunun şartları olduğunu açıkladı. Avrupa'dan şikâyet etti. Bu konuyu, 7 Haziran Cuma Çankaya zirvesinden sonra işleyeceğiz. Devlet Bahçeli, hükûmetin geleceği hakkında net tavır koydu. Başbakan kendi iradesiyle çekilmedikçe hükûmet devam eder dedi. Koalisyonun 3. ortağı ANAP'ın genel başkanı Mesut Yılmaz da böyle söylemişti. Zaten Anayasa hükmü böyledir. Ecevit'in hastalığı hâlinde bir bakana vekâlet vermesi şıkkını dile getirmedi. Ancak bu durumda, kendisinden başkasının vekilliğini veya vekâlet şıkkını tanımıyacağı iması açıktı. Başbakanın istifası hâlinde ise, yeni hükûmet kuruluncaya kadar bugünkinin devam edeceği hakkındaki Anayasa maddesini hatırlattı. Yeni bir hükûmetin kurulması çalışmaları müddetince koalisyon protokolünün geçerliliğini koruyacağını vurguladı. Açıkça ifade etti ki: Her hâl-ü kârda, yeni başbakan atanıncaya kadar, Ecevit'in çekilmesi hâlinde, kendisi, Devlet Bahçeli, başbakan vekili olacaktır ve başka birinin vekâleti bahis konusu değildir. Sayın Bahçeli'nin hükûmet hakkındaki beyanlarını eleştirecek değiliz. Zira hukuk ve prosedür ne ise onları söyledi. Ancak bir faktör daha vardır ki, siyasette ve icranın yürümesinde daha ağırlıklıdır: Politikanın gerçekleri ve bu gerçeklere ânında uyum sağlayabilmek. Gerçek, Ecevit'in görevini sürdürmesi ve hükûmetin 2004 Nisanına kadar gitmesi yönünde değildir. Seçim hükûmeti yerine, seçim tarihini belirleyen bir icraat hükûmeti istemekte ve azınlık hükûmeti formülünü ağzına bile almamakta Bahçeli haklıdır. Zira Türkiye'nin kaybedecek tek günü yoktur. İcraat devam etmek, Yüce Meclis de tıkır tıkır işlemek durumundadır. Ama yeni hükûmet ne şekilde oluşursa oluşsun, yasamanın 2004'e, hattâ 2003 sonuna uzaması mümkün görünmüyor. Zaten Dr. Bahçeli de bu ihtimali belirtti.