Başbakan ve Başkan

A -
A +

Başbakanımız Tayyip Erdoğan, dün Beyaz Saray'ın dünyaca ünlü Oval Ofis'inde, ABD başkanı George Bush ile tarihî görüşmesini yaptı. Yazımızı, daha önce yazdık. Neler konuşulduğunu bilmediğimiz için, yarınki makalemizde ele alacağız. Başkan'dan, memnun ve müsterih kalacağımız sözler beklemiyoruz. Ben böyle düşünüyorum. Meğer ki Başbakan, Başkan'a İran konusunda siz stratejik müttefikimizin yanındayız meâlinde konuşsun... Ama Başkan, Sayın Erdoğan'dan, İran'ın, komşumuz bulunduğunu, iyi geçinmemiz gerektiğini duyacak. Bu cevabı almamak için İran konusuna temas etmemesi muhtemeldir. Bununla beraber Amerika, bizi çileden çıkarıp, ordularımızın, Erbil, Süleymaniye, Musul, Kerkük'e girmesiyle sonuçlanacak kışkırtmada bulunacak da değildir. Hattâ kara ve hava kuvvetlerimizin PKK'ya münhasır kalmak şartıyla Irak'ta operasyonuna göz yumacaktır. Tabiatıyla çok az PKK'lıya erişeceğiz. Sinecekler, saklanacaklar, kaçacaklar, kılık kıyafet değiştireceklerdir. PKK'yı sınırlarımız içinde ve üzerinde bitirmek, sonra dış ülkelere dönmek politikasını izleyeceğiz. Bunun için, gerilla vuruşması yapacak özel birliklere ağırlık vereceğiz. Dağların bizim olduğunu göstermeliyiz. Dağda yaşayacak, yatıp kalkacak, yiyip, içecek, her izbeyi tanıyacak, her silâhı kullanacak birlikleri çoğaltacağız. Bu takdirde PKK'nın şehir ve canlı bomba eylemlerine kayacağına göre de hazırlanmalıyız. PKK'ya fazla ömür biçmiyorum. Ancak 21. asırda hiçbir ülkenin terörden masûn kalacağına inanmam. Örgütlenmiş veya ferd olarak teröristlerle uğraşacak bir dünya oluşuyor. Örgütlerin biri batacak, diğeri çıkacak. Amerika ve Rusya dahil, bütün ülkeler, böyle bir hayatı yaşıyacaklardır...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.