Başbakanın konuşması

A -
A +

Yazımız, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dünki AK Parti -genişletilmiş diyelim- grup toplantısındaki konuşması biter bitmez kaleme alındı. Yankılarını dinlemeden yazıyoruz. Sayın Başbakan'ın ekseri konuşmaları gibi veciz ve parlaktı. Türkçe'yi doğru ve güzel söylüyordu. Demokrasi ve Avrupa Birliği hakkındaki beyanlarına candan katılıyoruz. Milletimiz adına sevinç ve gururla dinledik. YÖK hakkındaki mütalaalarına ise rezervimiz var. Sanırım çeşitli mihraklardan epey itiraz gelecek. Konuyu o kadar uzatması gereksizdi. Zira hassasiyetini ve kırıldığını belli etti. Uzun konuşmanın tek gerekçesi, Sayın Cumhurbaşkanı'nın da halkımızın veto dediği iade yazısını, emsalinde az rastlanacak genişlikte (galiba 21 sayfa) tutmasıdır. Doğrusu Başbakanımız, mahut yasayı ne yapacağını açıkça söylemedi. Genelkurmay temsilcisinin Anayasa'ya aykırılığı sebebiyle, Çankaya'ya aynen gönderemez. Bu maddeyi düzeltip gönderse, Cumhurbaşkanı'nın tekrar veto hakkı doğar. Biz, YÖK yasasının, daha kapsamlı ele alınmak üzere, 2005 yılına ertelenmesinin politikanın icabı olduğunu düşünüyoruz. Zira laiklik münakaşalarına harcayacak vaktimiz yoktur. Demokrasinin olmazsa olmaz bir parçası, kesin ilkesi değerindeki laiklik kavramının ve uygulamasının, 2005 yılı içinde takarrür edeceği kanaatindeyiz. Laiklik ilkesinde Türk subayını aşarak bir sonuca ulaşmayı, kimse aklından geçirmesin. Huzursuzluk ve kargaşa olur ve her taraf yıpranır, o kadar din üzerinde kasıtlamalar varsa -ki vardır- bunlar ortadan kaldırılacağına, ağırlaştırılır. Nitekim 'Refah-Yol'un icraatı böyle neticelendi. Yüksek öğretim, Türkiye'nin en büyük sorunlarından biridir. Kalitenin düştüğünde ittifak mevcuttur. Büyük problem budur. Bunu konuşalım. Bunu münakaşa edelim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.