Bingöl'de deprem için milletimize taziyetlerimizi sunuyoruz. Yatılı ilköğretim okulundaki facia, yüreklerimizi dağladı. O binayı yapanların sorgulanmasını bekliyoruz. Millî Güvenlik Kurulu'nun epey yüklü gündemi sona ermişti ki, bir kaç saat, sonra depremin bu defa bizi doğumuzdan vurduğunu öğrendik. Güvenlik Kurulu'nun birinci madde olarak laikliği vurgulamasını, devletimizi yönetenler elbette değerlendireceklerdir. Kurul, ekonomiyi vurmamak için fazla sözden sakındı. Amerika, Irak'ta asayişi sağlayamadı. Hoşuna gitmeyen halka ateş açıyor. Fellûce kana boyandı. Tarih ne kadar da tekerrür ediyor... 1916'da gene Fellûce denen küçük şehirde İngilizler'in esir aldıkları Türk askerlerine yaptıkları zulüm unutulmadı. ABD savunma bakanı ve Afganistan'da olduğu gibi Irak'taki savaşın da mimarı, şahinler denen politik grubun lideri Rumsfeld, Körfez ülkelerini gezdi. Irak'a gelip -Bin Lâdin misali gaybûbet eden- Saddam'ın saraylarından birinde basın toplantısı yaptı. Güvercinler denen nisbeten ılımlı grubun lideri, Amerika Dışişleri Bakanı emekli general Colin Powell'ın Şam ziyareti merakla bekleniyor. Dışişleri Bakanımız Abdullah Gül, evvelsi gün Şam'da ilgililere Amerikalılar'a kulak vermelerini öğütledi. Bakalım ne olacak? Bana göre Powell, diplomatik dille ültimatom benzeri şeyler söyliyecek. Alacağı cevap ne olursa olsun beğenmiyecek. Filistinliler'i destekleyen İran'a bağlı bütün Arap örgütlerinin sona erdirilmesini, ayrıca iktidardaki Baas partisinin ve istihbarat organlarının lağvını istiyecek. Gene benim tahminime göre Şam, bu talepleri yerine getirecek. Güneydoğumuzdan sonra baştan başa güneyimizde de, İskenderun Körfezi'nden Hakkâri dağlarına kadar, sınırdaş komşumuz, artık Birleşik Amerika olacağa benziyor. Tabii Irak ve Suriye devletleri devam edecek. Ama -hiç değilse bir kaç yıl- Amerika'dan habersiz kuş uçmayacak...