Birleşmiş Milletler ve Irak

A -
A +

Başbakan Tayyip Erdoğan, dostumuz Birleşik Arap Emirlikleri'nin Dubai şehrindeki milletlerarası finans konferansında önemli temaslar yaparken, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de New York'ta, Birleşmiş Milletler'de 7 gün sürecek yoğun bir faaliyetin içine girdi. Birleşmiş Milletler, milletlerarası politika için müsait ve geniş bir platformdur. Birçok devlet, büyükelçi pâyesindeki sürekli temsilcileri yanında, zaman zaman dışişleri bakanlarını, hükûmet ve devlet başkanlarını gönderir. Tanışmalar, konuşmalar, görüş teatileri olur. Politikacılar, birbirlerini tartarlar, birbirlerini etkilemeye çalışırlar. Bunların hepsi iyi de, dünya politikasını Birleşmiş Milletler yönetmez. Başta ABD, daha fazla büyük devletler için BM, bir propaganda alanıdır. Burada devletler eşittir. Gerçekte ise, kendi güçleri ve konumları oranında ağırlık taşırlar. Binaenaleyh, ancak idealistler ve uygulamayı bilmeyenler, BM'yi dünyaya egemen sanırlar. Şimdi Dışişleri Bakanımız, yeryüzünün en hareketli şehrinde ve böylesine bir muhitte, Türkiye'nin dertlerini anlatacak, muhataplarının hakkımızdaki fikirlerini öğrenecek. Değerli bilgiler ve intibalarla yurda dönecek. Yanındaki diplomasi kariyerinden gelen bürokratlar ve sair müşavirler, kendisine yardımcı olacaklar. Sanıyorum artık ve nihayet Irak'a da gidiyoruz. Türk askerinin bu ülkede de en üstün ve örnek hizmet vereceğini biliyorum, en küçük endişemiz yoktur. Ancak 1 Mart tezkeresi ile kaybettiklerimizin telâfisi çok güçtür. Amerika'nın PKK-KADEK çetelerini rezervde tutmak istediği görülüyor. Devletimizin bu gibi problemlerini Irak'ta bulunarak çözmeye çalışacağız. Irak'ta yoksak, esamimiz bile okunmaz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.