Başkan Bush, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'ı, bir kaç milyar doları cebine indirmekle suçladı. Tarihin en büyük rüşvet suçlaması sayılsa, az tarihçi itiraz eder. Çünki: 64 milyar dolar gibi muazzam bir meblağdan çalındığı ileri sürülüyor. Bu meblağ, Irak'a petrol karşılığı gıda projesi için belirlenmişti. Dünyanın birinci adamı olan George Bush, 190 dünya devletinin temsilcisi olan kişiyi, bu bütçenin bir kaç milyar dolarını almakla itham ediyor. Halbuki Kofi Annan adındaki Gana'lı diplomat, Başkan Bush'un desteği sayesinde bu büyük göreve gelmişti. Irak politikasında Birleşik Amerika'ya karşı çıkması, Washington'ı çok kızdırıyordu. Şimdi Amerika, yöneticilerini hırsızlıkla suçladığı Birleşmiş Milletler'e yardım etmeyecektir. BM'nin muazzam bütçesinin yüzde 25'ini, yani tam dörtte birini, gerçek kurucu bulunan Birleşik Amerika ödemektedir. Geri kalan 190'a yakın üye, yüzde yetmiş beşi paylaşıyorlar. Bütçenin yüzde 16'sını Japonya, yüzde 9'unu Almanya, yüzde 8'ini Fransa, sonra İngiltere, İtalya, Kanada, bunlardan sonra yüzde 3'ünü Rusya ödüyor. Çin'in bütçede payı yüzde 0.9 ve Türkiye'ninki yüzde 0,38'dir. Bu rakamları, Birleşmiş Milletler'deki ABD egemenliğini göstermek için verdim. Başbakan Tayyip Erdoğan, pek çok devlet ve hükümet başkanı içinde, New York'ta BM'nin yıllık açılışına katılıp genel kurulda konuşacaktır. Bu sırada, Washington'da ABD Temsilciler Meclisi dış ilişkiler komisyonunda Ermeni soykırımı önergesi oylanacaktır. İstifası istenen BM Genel Sekreteri, Kıbrıs konusunda yardımcı olmakta çok zorlanacaktır. BM'nin 60. yılı, böylesine bir skandalla açılıyor. Gene de 60 milyar doların çalındığı Türkiye'dekine kıyasla, der-cep edilen bir kaç milyar dolar, mütevazı kalıyor. Bizi mi örnek aldılar dersiniz?