Amerika Birleşik Devletleri'nde 700 milyar doların serbest bırakılmasının gecikmesi, dünya borsalarında fırtına kopardı. Pazartesi günü New York Borsası, tarihinin en büyük düşüşünü yaşadı. Japonya, Güney Kore, İngiltere, Belçika, Hollanda, Lüksemburg, İzlanda, Danimarka gibi irili ufaklı kapitalist devletler, acele tedbirler aldı. Bankalar devletleştirildi, piyasaya milyarlarca dolar salıverildi. Ne oldu? ABD Temsilciler (Millet) Meclisi, hiç beklenmedik bir sürpriz yaptı: Başkan Bush'un emrine 700 milyar doları vermeyi reddetti. Hem de Cumhuriyetçi Parti milletvekillerinin oyları ile... Liberal ekonominin dünya şampiyonu olan ve sistemi dünyaya yayan Cumhuriyetçi Parti, Başkan'ın alacağı tedbirlerin, sosyalist karakter taşıdığı kuşkusuna kapıldı. Şimdi ne olacak? Perşembe günü, 700 milyar dolar tekrar oylanacak. Bu defa sonuç alınıp hemen Senato'dan da aynı karar çıkmazsa, ABD ve dolayısıyla dünya ekonomisi, daha bir darboğaza girecek. Bu, hiç mi hiç temenni edilmiyor. Beklenmedik red kararı, politik bakımdan da etkili oldu: Hiçbir şey yapmayan, ağzını açmayan Demokrat senatör Obama, oturduğu yerde, bir buçuk ay sonraki başkan seçimi için oylarını artırdı. Daha doğru ifadeyle, Amerika'nın ünlü anket kuruluşlarının tahminleri böyle. Bush'un tasarısını destekleyen Cumhuriyetçi senatör McCain'i, kendi partisinin milletvekilleri dinlemeyip, söz verdikleri halde, aleyhte oy kullandılar. Bir ay içinde McCain'in bu kaybını gidermesi gerekiyor. Aksi takdirde Obama geliyor ki, başkan seçilmesi hâlinde, hiç değilse ilk aylarında bocalayacağı söyleniyor. Amerika'da Başkan'ın tutumu, dünya politikasını da etkiler. Bugünkü kargaşanın sebeplerinin başında, Bush'un tereddütleri ve yanlışları geliyor.