Brüksel'de zirve

A -
A +

Geçtiğimiz cumartesi günü New York senatörü Hillary Clinton, Bağdad'da idi. Suriye ve İran'a ait sözleri, Demokrat Parti'nin de Cumhuriyetçi Parti gibi Büyük Orta Doğu projesine sahip çıktığına ve aynı yolu izleyeceğine açık işarettir. 20. asır ABD başkanlarının Reagan'dan sonra en büyüğü olan Clinton'ın eşi Hillary Clinton, Kasım 2007 seçimlerinde başkanlık için Demokrat Parti'nin muhtemel adayıdır. Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Condoleezza Rice ile yarışacağını sanıyorum. Hanımların radikalliği meşhurdur. Binaenaleyh 2008 yılında, bugünkü Başkan Bush'un dış politikası mumla aranır hâle gelebilir. Ufku görebilen politikacılar devletlerini, şimdiden bu hiç de zayıf olmayan ihtimale göre hazırlarlar. Ufuksuz devletlere ise acıyan çıkmaz. Bugün Brüksel'de yapılacak olağanüstü NATO zirvesinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başkan Bush'la, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül meslektaşı Miss Rice ile kısa da olsa görüşeceklerdir. Washington'ın Türkiye üzerindeki bütün şüphe ve endişelerini kesinlikle yatıştıracaklarına eminim. Böylesine bir dirayet ve basiretin sahibidirler. Türkiye devletinin 2005 yılında başbakanının, Afrika için yedi gün tahsis edebilmesi, ciddi bir çabadır. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 3 yıllık üyeliği için Türkiye, Avusturya ve İzlanda adaydır! Türkiye, 1945'te Birleşmiş Milletler'in kurucusu 50 devletten biridir. 60 yıldan bu yana, Güvenlik Konseyi'nin 2 yıl için seçilen 10 üyelik koltuğunu elde edemedi. Seçilebilmek için, 190 kadar üye devletten üçte ikisinin oyunu almak gerekiyor. Kıbrıs sorunumuz dolayısıyle ve de diplomasimizin mahcup tavrı sebebiyle, hemen her ülkenin yaptığı bu üyelik görevi bize nasip olmadı. Geçici üyelerin veto hakkı bulunmadığı için aslında, çok da ağırlıklı bir koltuk değildir. Fakat Türkiye için prestij, belki şeref meselesi hâline gelmiştir. Afrika devletleri ise -Allah sayılarını arttırsın- çok kalabalıktır. Genel Kurul oylamalarında ağır basıyorlar. Onların oylarını sağlamak iyi ama, burada yazmak istemediğim bir kombinezonla oy kullandıkları biliniyor. Gene de Başbakanımız'a başarı diliyoruz. Ancak onun bütün dünyada hayranlıkla takib edilen enerjisini, Avrupa Birliği coğrafyasında yoğunlaştırmasının, Türk devletinin istikbalinin göstergesi bulunduğu hakkındaki kesin kanaatimizi tekrarlıyoruz. Avrupa'da bir başarısızlık, bütün olumluları olumsuza çevirir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.