Bu ne kadar parti böyle!

A -
A +

Sağlam demokrasiler iki veya iki buçuk partilidir. Anglo-Sakson tipi gerçek demokrasi... Partiler çoğaldıkça karmaşa başlar. Çok parti, sağlıksız siyasî yapılanmanın göstergesidir. Türkiye maalesef bu duruma düştü. Nasıl düştü? 12 Eylûl (1980) müdahalesi sonunda bu anormal tablo oluştu. 27 Mayıs (1960) rejimi, komünizmi ortaya çıkardı. Türkiye, içeriden bir komünist istilâsı tehlikesiyle karşılaştı. 12 Eylûl'de ordu Cumhuriyet tarihinde üçüncü ve sonuncu defa müdahale etti. Bu defaki 27 Mayıs ve 12 Mart (1971) gibi cunta hareketi değildi. Emir ve komuta kademesi ile yapıldı. Subay tasfiyesine de gidilmedi. 12 Eylûl hareketinde silâhlı kuvvetler, asayişi iade ettiler. Ama komutanlar, çok yabancı oldukları bir sahaya girmek hevesine kapıldılar, politikayı düzenlemek istediler. Gelenekli partileri kapatıp yasakladılar. Parti enflasyonu, hattâ anarşinin kökeni ve sebebi budur. 27 Mayıs nasıl Demirel'i çıkardı ise, 12 Eylûl de Özal'ı politikaya itti. Her ikisi de yüksek bürokrasiden gelmişlerdir. Eğer Özal'a dâhî deyip planlamanın başına getiren Demirel'le, kendisine ağabey diyen Özal, biri başbakanken diğeri cumhurbaşkanı olmak üzere anlaşabilselerdi, Türkiye'nin kaderi değişirdi. Maalesef aksi gerçekleşti. Şimdi pirincin taşını ayıklamak misyonu, seçmene düştü. Şaşıran vatandaş, -bir büyüğümüzün tabiridir- pırasa doğrar gibi oy vermeye başladı. Yüzde 10'u geçen genel başkanlar kral, yüzde 20'yi bulanlar imparator gibi davranmaya başladılar. Yüzde 57 alan Menderes, yüzde 53 alan Demirel, yüzde 45 alan Özal, tatlı birer hatıra olarak, mazide kaldı. Artık büyük parti yoktur. Orta ve küçük boy partiler, henüz düzenlenemiyen seçim ve partiler yasalarının izin verdiği nisbette, ittifak arıyacaklardır. Dengeler mutlaka değişecektir. Milletvekilleri muhakkak yenilenecek, üçte ikisi tekrar gelemiyecektir. Daha olumlu bir iktidar ve muhalefet tablosu oluşabilecek midir? Mesele budur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.