İran'daki kadar olmasa bile, Bulgaristan seçimleri de sürpriz yaptı. İran'da cumhurbaşkanı seçildi. Bulgaristan'da ise meclis yenilendi. Bulgaristan meclisi 240 milletvekilinden oluşur. İktidardaki eski Kral İkinci Simeon'un partisi yarı oyunu kaybederek ikinci parti olabildi (yüzde 19.9 oy, 53 vekil). 68 yaşındaki İkinci Simeon, ana tarafından eski İtalya Kralının torunu ve belli başlı Avrupa hanedanlarının hepsiyle akrabadır. 1908'de Türkiye'den ayrılarak ilk Bulgaristan Kralı olan büyükbabası Ferdinand, Türk mareşali, İkinci Abdülhamid'in fahrî yâveri ve "sâdık bendesi" (imzasını böyle atıyordu) idi. İkinci Simeon, Bulgaristan'a demokrasi getirdi ve ülkesini Avrupa Birliği'ne soktu. Buna karşılık Bulgarlar vaktiyle Simeon'u ülkesinden süren komünistlerin devamı olan sosyalist partiye oy verdiler (yüzde 31.1 oy, 83 vekil.) Şimdi eski kral yerine sosyalist parti lideri başbakan olacak. Ama bir veya iki parti ile koalisyon zorunluluğu var. Sürpriz bununla kalmadı. Türkler'in oluşturduğu Hak ve Hürriyetler Partisi bir misli oy aldı (yüzde 12.54 oy, 6'sı Bulgar gerisi Türk 33 vekil). Bu üçüncü partiden sonra dördüncü olan ırkçı milliyetçi faşist parti dehşet saçmaya başladı (%8.2 oy, 21 vekil). 20, 17, 13 milletvekili çıkaran 3 parti daha var. Baraj yüzde 4'tür. 7 parti bu barajı aşarak meclise girdi. Bizde baraj yüzde 7'ye inse de; başbakanın, Dr. Bahçeli'nin ve anladığım kadarıyla derin devletin istediği gibi -antidemokratik- yüzde 10'da da kalsa, tahminime göre durum değişmeyecek, önümüzdeki seçimlerde sırasıyla şu 4 parti meclise girecektir: AK Parti (iktidar), MHP (ana muhalefet), CHP ve Doğru Yol. ANAP yüzde 7'yi zorlasa bile aşamaz. Tabii bugünkü konjonktürden bahsediyorum. Seçimlere kadar bizde de sürpriz gelişmeler vuku bulabilir. İran'daki ve Bulgaristan'daki gibi... Komşumuz Bulgaristan'a hayırlı olsun. Türk partisi koalisyona girip birkaç bakanlık alırsa, bu genç, fakat çok hararetli ve karmakarışık bir tarih yaşamış bulunan ülkede artık demokrasinin yerleştiğine inanacağım. İki yıldan beri Bulgar pasaportu taşıyan herkes, serbestçe ve vizesiz AB devletlerinde gezip dolaşıyor. Rusya'nın ve komünizmin zalim pençesinden henüz kurtulan Bulgaristan, bu başarıyı gösterdi.