Bush-Ecevit mülâkatı

Yazımızı kaleme aldığımız dakikalarda başbakanımız Sayın Bülent Ecevit, Beyaz Saray'da, Başkan Bush'la görüşüyordu. 50 dakika içinde birkaç önemli konu anahatları ile ele alınıyor. Taraflar görüşlerini bildirecek, niyetlerini ve isteklerini dile getirecekler. Sonra iki devletin teknisyenleri, maddeler üzerinde çalışmaya başlıyacaklar. Görüşülen konular, ABD ve Türkiye dışında epey ülkeyi ilgilendiriyor. Irak'tan Afganistan'a, Rusya'dan Avrupa Birliği'ne, Yunanistan'dan Arap ülkelerine kadar... Türkiye'nin Birleşik Amerika'ya karşı tutumu ve tavrı, pek çok ülkede değerlendirilmeye alınacak. Dün Beyaz Saray'dan, Türkiye'nin ekonomisinin düze girdiği ve insan hakları üzerinde yaptığı düzenlemelerin kayda şayan bulunduğu ifade edildi. Bu, şu demek: Finans krizini atlatması için Türkiye'ye destek vereceğiz. Türkiye'nin, insan hakları ve çağdaş hukuk alanlarındaki reformlarını da aynı dikkatle izliyoruz... Kritik konular, Irak ve Kıbrıs'tır. Yeni bir Irak savaşının Kürt sorununu patlatması ve Türkiye'yi etkilemesi, endişe kaynağıdır. Avrupa Birliği'nin tek taraflı tutumu ile şımarıklığı ayyûka çıkan Kıbrıs Rum Cumhuriyeti'nin mantık sınırlarına çekilmesi için Washington'ın ne yapabileceği keza tartışmalıdır. AB üyesi olmakla Yunanistan, AB üyeliğini inanılmaz bir gafletle pas geçmiş Türkiye'ye tafra satıyor, Kıbrıs'ı bütünüyle yutmaya hazırlanıyor. Avrupa Birliği, bir Kıbrıs milleti olmadığını, adada Türk ve Yunanlı iki apayrı milletin yaşadığını kavrıyamıyor. Her hâl-ü kârda Ecevit'in kalabalık Washington ziyareti önemlidir. Dağın fare doğurmaması, bizim oyla gelen politikacılarımızın ve onların atadığı yüksek bürokratlarımızın dirayetine bağlıdır. Terörün en vurucu ve en alçak göstergesi olan 11 Eylül sonrasında pekçok devlet ve hükûmet başkanı Washington'a koştu, Bush'a taziyetlerini sundu. Aynı düzeyde bir ziyareti Ecevit, ancak bugün yapabiliyor.