Başkan George Bush (Corc Buş) (II), toplam 8 yıllık iki dönem başkanlığının son yılında. 8 ay sonra, Beyaz Saray'ı halefine devredecek. Kendisi gibi Cumhuriyetçi McCain mi olur, muhalifi Demokratlar'dan -hem zenci, hem Katolik- Obama mı veya Clinton Hanım mı? Amerikalıların takdirindedir. Başkan Bush Orta Doğu'ya veda ziyareti yaptı. İran ve Suriye'yi terörü destekleyen devletler şeklinde vurguladı. Bilhassa İran'ın nükleer silah edinmesindeki çok büyük tehlike üzerinde durdu. Ziyaret İsrail ağırlıklı idi. İsrail devletinin kuruluşunun 60. yılını kutladı. 62 yaşındaki dünyanın 1. adamının, Arapları gücendirmemesi gerekiyordu. O diyarlara da uğradı. Suudi Arabistan'dan eli boş döndü. Daha veliahd-kral naibi bulunduğu zamandan beri Amerika'dan hoşlanmadığı bilinen 85 yaşındaki Melik Abdullah İbni's-suud, varili 127 dolara tırmanan petrol fiyatını tutabilmek için hızlı üretime geçmeye razı olmadı. Amerika'ya gelince, tarihin en büyük petrol stokunu gerçekleştirdi. Stok durduğu yerde fiyat artıyor. Amerika, milyarlarca dolar kazandı. Başkan, Mısır'a döndü. Cumhurbaşkanlığında 27 yılını dolduran 80 yaşındaki Hüsnü Mübarek'e iltifatlar yağdırdı. Şarmu'ş-Şeyh kumsallarında, Kızıldeniz sahillerinde, Filistin başkanı Mahmud Abbas'la el ele tutuşarak yürüdü. Yahudiler kadar Arapları da sevip kolladığını gösterdi. İran ve Suriye'nin tasallutu altındaki Lübnan'a destek verdi. Başkan, Müslüman ülkelerinin demokrasiye yaklaşmaktaki gayretlerini övdü. Bu arada, Türkiye'nin bile adını andı. Ancak Orta Doğu'ya veda ziyaretinde bizi pas geçti. Stratejik müttefiklik şartlarını ihlal ettiğimiz kanaatinde bulunduğunu biliyoruz. Türkiye'deki ABD karşıtlığının nedense yayıldıkça yayıldığını da biliyordur. Bazı ülkelerde karşılaştığı protestolara bizde de maruz kalmaktan çekindi. Her neyse, daha birkaç ayı var. Mutlaka bekleriz!