Orta Doğu kavramını genişleterek ve İran, Afganistan'dan maada Güney Kafkasya ile Orta Asya'yı da katarak, bu muazzam coğrafyaya bundan böyle Büyük Orta Doğu adını verdim. Bu sahada hakim din İslâm'dır. Gene bu sahada benim stratejik müttefiklerim İsrail ile Türkiye'dir. Zaten bu coğrafyada ikisinden başka demokrasi yoktur. Büyük Orta Doğu'da da İngiltere yanımdadır. Onun bu coğrafyadaki tecrübesinden faydalanacağım. Ama vaktiyle onun düştüğü hatalara düşmeyeceğim! Reagan döneminde İngiltere ile sıkı işbirliği yapıp Sovyetler Birliği heyulasını nasıl yıktı isek, bugün de aynı kesinlikle başarı kazanacağız ve Pax Americana'yı gerçekleştireceğiz. Pax Americana'nın gerçekleşmesi, 21. yüzyıl enerji kaynaklarını kontrol edebilmeme bağlıdır. Bu kaynakların üçte ikisi -Tanrı'nın belâsı- bu bölgede bulunuyor. Petrol faktörü ile bölgeye gidemem. Ama terörün kaynaklarını kurutmak bir, demokrasi götürerek insanlığa hizmette bulunmak iki, misyonlarıma kimse karşı çıkamaz. Bölgedeki iki düzine devlete demokrasi götüreceğim. Müttefikim Türkiye, AB adayı, güçlü ordu sahibi, demokrasi ile yönetilen bir Müslüman ülkedir. Türkiye demokrasisini ve laikliğini, bölgeye örnek sunacağım. Siz de Türkler gibi adam olun, çağ dışında kalmayın diyeceğim. Bölgedeki kavimler, laik ve demokratik İslâm modeline bayılacaklar, şimdiye kadar ne yaptık da akıl edemedik diyecekler, bu hizmetimden dolayı beni seveceklerdir. Türkiye'yi, doğusundaki Türk âleminde serbest bırakacağım. O âlemdekilerle ne kadar işbirliği yapabiliyorsa yapsın. Şu şart ile ki, Pax Americana'yı zora sokacak işlere kalkışmasın ve antiterörist demokrasi savaşımda yanımda bulunsun... Okuyucularım, yukarıdaki yazımı hayret, bir kısmı dehşetle okudular. Bir kısmı hiç de fena değilmiş dediler. Bendeniz, kendimi Pax Americana'ya memur bir Washington yetkilisi yerine koyarak, o muhayyel kişi nasıl düşünüyorsa öyle yazmak istedim. Bu bayram fantezimi lutfedip mazur görünüz.