Çağı yakalayabilmek

Milliyetçi Hareket Partisi'nin 2 Ekim Pazar mitingleri çok faydalı oldu. 3 Ekim'de Avrupa'nın bizimle müzakeresini sağladı. Avrupa'yı uyardı. Zira müzakereler başlatılmasa idi, hükûmet seçime gitmeye mecbur kalacaktı. Seçimler sonunda bir MHP-CHP koalisyonu, Avrupa'yı, Avusturya'nın Haider'inden çok fazla tehdit ederdi. Lüksemburg'da toplanan 25 zât-ı muhteremin ödü koptu. Bize Millî Mücadele'yi kazandıran yüce Türk milliyetçiliği, bir zamanların hoş ve romantik gelenekleri içinde kalmıştı. Çağı yakalayamadı. Gökalp'in köy yönünü gösterdiği milliyetçiliği, süper kentler uygarlığına dönüştüremedik. Türkiye zaten yenilenemedi ki, milliyetçiliğimiz de çağdaşlaşsın. Zira Avrupa'nın bütün ülkelerinden, eski eyaletlerimizden, nasıl oldu da gerilere düştüğümüzü incelemeye tenezzül etmedik. Dün uydu denen ülkelerin nasıl AB üyeliğine geçebilip Türkiye gibi bir devletin geleceğini oylayabildiklerini ilim ve mantık çerçevesinde açıklamayı, gururumuza yediremedik. Nasıl oldu da onlar 25-30 bin dolar kişi başına gelire yükselirken biz, birkaç bin dolarda kaldık? Nasıl oldu da onlar ölçülü nüfus artışını sağlamışken biz her türlü ölçüyü kaçırdık? Sahillerimizi, ormanlarımızı, arazilerimizi, arsalarımızı nasıl oldu da şuna buna kaptırdık, yağmalattık tahrip ettirdik, mahvettik? Eski eyaletlerimiz AB üyeliğini kazanırken biz, 1959 ve 1963'te harekete geçtiğimiz halde nasıl ve neden ve niçin uyuduk da, bir türlü insanımızı, demokrasimizi, ekonomimizi düzenleyemedik? Bütün dünya anadilini çocuklarına öğretebilirken biz neden birkaç yüz kelimenin fikir üretemez çemberinde kaldık? Dünyanın İngilizce'den sonra en zengin dili olan Türkçe'yi Osmanlı eğitimi verebilirken neden biz geriledik? Neden normal liselerimizden yabancı dil öğrenip çıkmak imkânsız durumda? Bin dolara öğretim üyesi, öğretmen, yargıç, savcı, doktor kullanan modern ülke olur mu? Bizi iki defa yoksulluk krizine sokan IMF tarafından parası ve ekonomisi yönetilen Avrupa devleti var mı? Millî gurur, bütün bu çağ dışı nakiselerden kurtulmakla mümkündür. Ve başka hiçbir şeyle mümkün değildir.