BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimî (sürekli) üyesi devletin (ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin) dışişleri bakanları, İsviçre'nin Cenevre şehrinde toplandılar. Irak meselesini, Irak'ın geleceğini görüştüler. Almanya, İtalya ve Japonya, İkinci Dünya Savaşı'nın (1939-1945) mağlupları oldukları için, Güvenlik Konseyi'nde daimî üyelik verilmemişti, hâlâ verilmiyor. Demek 58 yıl önce yenilen 3 büyük devlet, muazzam toprak kayıplarına uğratıldıkları halde, cezaları hâlâ bitmemiş sayılıyor. Böyle bir dünyada yaşıyoruz. Dikkatini dağıtan, yutulup kaynıyor. 5 daimî üyenin üçü (Fransa, Rusya, Çin), Amerika'dan, Irak'ta yerli yönetimi kurmasını, sonra ülkeyi hemen boşaltmasını istiyorlar. Bu taleplerde Fransa başı çekiyor. Açıkça konuşmak gerekirse, olmazı ve olmayacak şeyi istiyorlar. Fransa, Rusya, Çin gerçek politikadan bu derecede gafiller mi? Değiller! Ama Amerika'yı sıkıştırmak, bunaltmak, prestijini kırmak hevesindeler. Pax Americana'nın dünya enerji kaynaklarının dağıtımında son söz sahibi bulunmak hedefini daraltmak, kısıtlamak peşindeler. ABD Dışişleri Bakanı Org. Colin Powell, mahut taleplere hayır diyor, olacak şey değil, işi aceleye getirip Irak'ı boşaltmayız diyor. Ama bu arada, Irak'a yabancı askerin gelmesi için Birleşmiş Milletler'den karar çıkartmaya da çalışıyor. Dünya politikasını Birleşik Amerika, Avrupa Birliği, NATO yürütüyor. Birleşmiş Milletler, zaten bu devletlerin parasıyla işleyen bir örgüt. Daha çok propaganda arenası muamelesi görüyor. Sosyal, ekonomik, kültürel alanlarda büyük hizmetler gerçekleştirebiliyor. Politikada zayıf kalıyor. Barışa katkısı maalesef sınırlı bulunuyor. Almanya ve Fransa'nın, Avrupa Birliği'ne dayanarak Pax Americana'yı sınırlamak gayretleri Irak'ta mahdut başarı kazanabilir. Amerika'nın, Paris ve Berlin'i kollamak için Irak'ta direksiyonu Birleşmiş Milletler'e bırakmak ihtimali hiç yoktur.