Chirac ve Schröder

A -
A +

Federal Almanya Başbakanı Schröder'in Türkiye ziyareti samimi ve olumlu geçti. Almanya'yı şansölye denen federal başbakan yönetir. Cumhurbaşkanını halk pek tanımaz, protokole çıkar. Fransa'da da de Gaulle'ün pek olağan dışı şartlarla 1959'da Beşinci Cumhuriyet rejimine geçmesine kadar aynı yapı mevcuttu. Cumhurbaşkanını meclis seçerdi, protokole çıkar, devleti temsil ederdi. Politikaya girmezdi. Şimdiki Fransa sistemi, yarı başkanlıktır. Politika, halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının elindedir. Bu görevde Jacques Chirac bulunuyor. İkinci 7 yıllık döneminin bitmesine 2 yıl kaldı, üçüncü 7 yıla hazırlanıyor. Türkiye olarak biz de destekliyoruz. Fransa politikasında Türkiye desteği de nereden çıktı? buyuruyorsanız cevabı şudur: Aylardan beri Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi asgariye (en aza) indirdik ki, Fransız seçmeni huylanıp 29 Mayıs günü yapılacak referandumda bir sakarlık yapmasın, referandum Türkiye'ye hayır! oylamasına dönüp AB anayasası veto yemesin! Avrupa Birliği'nin en kıdemli tâlibi sıfatını taşıdığımız halde, müzakere arefesinde böylesine gevşememizi elbette Sayın Chirac değerlendirecektir. Fransa halkını, Türkiye'nin girmesi ve girmemesi şıklarında neler olacağı konusunda, engin tecrübe ve bilgisiyle aydınlatacaktır. Türkiye, Fransa referandumundan kolayca geçecektir. Fransa gerçi Avrupa Birliği fikrinin babasıdır. Ama en güçlü üye Almanya'dır. Almanya, 20 milyar dolarla ticaret hacmimizde en büyük paya sahip devlettir. AB üyeleri içinde en büyük Türk nüfusunun yaşadığı ülkedir. İngiltere'ye gelince, AB kadar Atlantik ötesi (yani ABD) politikasına ağırlık vermektedir. Şu günlerde genel seçime hazırlanıyor. Euroyu kabûl etmedi. Sterlin'de direniyor. İtalya ve diğer AB ülkeleri keza zenginleştikçe zenginleşiyorlar. AB'ye girip de yoksulluktan kurtulmayan ülke mevcut değildir. Başbakanımız, İsrail'e gitti. Türkiye'de şansölye ile görüştü. Şimdi Beyaz Saray'a davet edilmesini bekliyor. Orada Asya politikası konuşulacak. Amerika bundan sonra düğmelere basacak.Federal Almanya Başbakanı Schröder'in Türkiye ziyareti samimi ve olumlu geçti. Almanya'yı şansölye denen federal başbakan yönetir. Cumhurbaşkanını halk pek tanımaz, protokole çıkar. Fransa'da da de Gaulle'ün pek olağan dışı şartlarla 1959'da Beşinci Cumhuriyet rejimine geçmesine kadar aynı yapı mevcuttu. Cumhurbaşkanını meclis seçerdi, protokole çıkar, devleti temsil ederdi. Politikaya girmezdi. Şimdiki Fransa sistemi, yarı başkanlıktır. Politika, halk tarafından seçilen cumhurbaşkanının elindedir. Bu görevde Jacques Chirac bulunuyor. İkinci 7 yıllık döneminin bitmesine 2 yıl kaldı, üçüncü 7 yıla hazırlanıyor. Türkiye olarak biz de destekliyoruz. Fransa politikasında Türkiye desteği de nereden çıktı? buyuruyorsanız cevabı şudur: Aylardan beri Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi asgariye (en aza) indirdik ki, Fransız seçmeni huylanıp 29 Mayıs günü yapılacak referandumda bir sakarlık yapmasın, referandum Türkiye'ye hayır! oylamasına dönüp AB anayasası veto yemesin! Avrupa Birliği'nin en kıdemli tâlibi sıfatını taşıdığımız halde, müzakere arefesinde böylesine gevşememizi elbette Sayın Chirac değerlendirecektir. Fransa halkını, Türkiye'nin girmesi ve girmemesi şıklarında neler olacağı konusunda, engin tecrübe ve bilgisiyle aydınlatacaktır. Türkiye, Fransa referandumundan kolayca geçecektir. Fransa gerçi Avrupa Birliği fikrinin babasıdır. Ama en güçlü üye Almanya'dır. Almanya, 20 milyar dolarla ticaret hacmimizde en büyük paya sahip devlettir. AB üyeleri içinde en büyük Türk nüfusunun yaşadığı ülkedir. İngiltere'ye gelince, AB kadar Atlantik ötesi (yani ABD) politikasına ağırlık vermektedir. Şu günlerde genel seçime hazırlanıyor. Euroyu kabûl etmedi. Sterlin'de direniyor. İtalya ve diğer AB ülkeleri keza zenginleştikçe zenginleşiyorlar. AB'ye girip de yoksulluktan kurtulmayan ülke mevcut değildir. Başbakanımız, İsrail'e gitti. Türkiye'de şansölye ile görüştü. Şimdi Beyaz Saray'a davet edilmesini bekliyor. Orada Asya politikası konuşulacak. Amerika bundan sonra düğmelere basacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.