Cihan şehri İstanbul

A -
A +

Avrupa Birliği, Brüksel'de, 2010 yılı için İstanbul'u Avrupa'nın kültür başkenti kabul etti. Büyük turizm hareketi gerçekleşecek. Yeşilini, ağacını, çiçeğini, tarihini, toprağını, arsasını, arazisini, korusunu, köşkünü, yalısını, sarayını, yağma ve tahrib ettiğimiz, çalıp çırptığımız, yangın çıkarıp yaktığımız, rant için yıktığımız, kültürüne yabancı göçmenlerle, hapishane kaçkını kapkaççılar, hırsızlar, katileller, ırz düşmanları ile geçen asrın Teksas'ına döndürdüğümüz İstanbul... Bu vesileyle biraz, belki, ümid edilir ki, gene sırtından nemalanmak için olsa da saygı, sevgi, itibar görür. Dünya tek devlet olsa taht şehri İstanbul olur sözünü hem Çar Petro, hem ondan bir asır sonra İmparator Napolyon söyledi. Zaten İstanbul asırlarca fiilen cihan devletlerinin taht şehri idi. Roma imparatoru Büyük Konstantin, Bizans şehrini Konstantinopolis (Osm. Kostantıniyye) hâline getirdi ve 11 Mayıs 330 günü Roma şehri yerine Roma imparatorluğunun taht şehri ilan etti, buraya yerleşti. 395'te Bizans, 476'da gene tek Roma İmparatorluğuna başkent oldu. 1453'ten 1922'ye kadar imparatorluk başkenti durumu sürüp gitti. Bizans döneminde 1204'e kadar, sonra Osmanlı devrinde 1830'lara kadar milyon nüfuslu dünyanın en büyük şehri idi. Osmanlı hâkanları, 1516'da halîfe unvanını almalarından çok önce, 1396'dan beri hukukan ve 1453'ten sonra fiilen sultân-ı ıklîm-i Rûm= Roma imparatoru unvanını taşıdılar. Padişahlarımızın aynı zamanda Roma imparatoru olduklarını 1962'den itibaren sürekli yazıyorum. İstanbul, çok büyük Fransız şairi ve devlet adamı Lamartin'e göre, dünyanın en güzel şehridir. Avusturyalı çok büyük Osmanlı tarihçisi Baron von Hammer aynı fikirdedir. Genç bir diplomat olarak 1 Temmuz 1799 günü ilk defa gemiyle Marmara'dan Bağaz'a girişini şöyle anlatır: "Gözlerim kamaştı, şaşırdım, hayran kaldım, tam bir imparatorluk şehri idi" (Erinnerungen, Viyana 1940, 37, 40). ABD büyükelçisi Morgentau, 1913'te Boğaz'a girişinde hemen hemen aynı şeyi yazar "Bu kadar güzel bir manzarayı gözlerim asla görmemişti" (s. 57). Günümüze gelelim: Seçimlerle İstanbul'da birinci gelen parti Türkiye'de iktidarı alır. Hem de, küçük illerimizde 20 bin seçmen, İstanbul'da ise 200 bin seçmen 1 milletvekili çıkardığı halde... Türk'ün bütün coğrafyalarda ve bütün zamanlarda en yüksek estetik çizgiye eriştiği, en âhenkli şiveyi konuştuğu İstanbul halkına çarpık çurpuk seçim sistemimiz işte bu hakareti reva görüyor: 10 İstanbullu = 1 Hakkârili oluyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.