Çözüme doğru

Kıbrıs çözümsüzlüğünde ilk defa ciddi ümitler belirdi. Küçümsenmeyecek derecede çetin geçen New York müzakereleri, olumlu sonuçlandı. Bir sakarlık yapmadığımız için, şimdiden tebrikler başladı. Bendeniz, inşallah Mayıs ayının eşiğinde tebriklerimi sunacağım. Bir aksaklık ve beceriksizlik olabilir. Bizden gelir. Bir cambazlık ve egoistlik olabilir. Karşı taraftan gelir. Bu kötü ihtimaller gerçekleşmezse, Lefkoşa'da müzakereler, tıkır tıkır işleyecektir. Temennimiz, 1 Mayıs'ta Türkçe'nin Avrupa Birliği'nin resmî dilleri arasına girmesidir. Kıbrıs'ta çözüm hâlinde, Avrupa Birliği ile müzakereye başlayacağız. Bizi almazlar edebiyatı sona ermese bile, artık etkisini yitirecektir. Müzakereye başlayıp da içeriye giremeyen bir devlet yoktur. Statükocularımız yeni durumu hemen kabullenecekler mi? Hayır! Çok inatçıdırlar. Hemen kabul etmezler. Fakat zamanı gelince öylesine uyum sağlarlar ki, biz reformcuların hayretten parmağımız ağzımızda kalır. Bu olaylar cereyan ededursun, bir buçuk ay sonra, mahallî seçimler yapılacak. AK Parti, büyük başarı kazanacak. Avrupa Birliği dediğimiz Türk Devletinin 210 yıllık resmî hedefini başka bir ifadeyle muâsır medeniyet amacını pas geçen partiler, nal toplayacaklar. Geçmişine küfreden, geleceğini karartan her çeşitten görüş, artık oyların yüzdelerine zor ulaşıyor, bindelere düşecektir. Elbette akıllarını başlarına toplayıp Türk'ü yüceltebilecek çizgiye erişmeleri için vakit vardır. Gerçeklere direnen parti yöneticilerinin 3 Kasım 2002'de, inatlarının beş para etmediği görüldü. İktidarın da hatalar yapacağı tabiidir. Hataların önemi nisbetinda AK Parti, müşkülata maruz kalacaktır. Statüko, gözünü dört açmış, iktidarın gafil bir davranışını bekliyor. Ekonomi iyi gittiğine göre, gafil bir davranışın, rejimle kavga oluşturacak konuda vukuu tahayyül ediliyor. Bu hususu sık sık yazıyorum. Fırsat buldukça tekrarlayacağım.