Cumhurbaşkanı statüsü

A -
A +

Bu sütunda milletvekili statüsünün belirlenmesi gerektiğini çok vurguladım. Zira pek önemlidir. Cumhurbaşkanı statüsünü ele almadım. Halbuki daha da önemlidir. Bugünkü Sayın Cumhurbaşkanımız, Anayasa Mahkemesi Başkanı iken, anayasanın cumhurbaşkanına tanıdığı yetkilerin fazla (yani zararlı) olduğunu söylemişti. Çankaya'ya çıkınca fikir değiştirdi. Seleflerinin kullandıkları yetkilerin üzerinde yetki kullandığı halde, yetmediğini belirtti. Gerekçesi, AK Parti iktidarı süresince, bu partinin, Türk Devleti'nin değişmez ilkesi laikliğe uyumsuz ve partizanca görünen icraatını dengelemek, kısıtlamak, engellemek gerektiği, bu misyonu ifa ettiği idi. Atatürk ölünce İnönü'nün 24 saat zarfında gerçekleşen seçiminin bile yüksek tansiyonlu geçtiğini yazsam, okuyucularımız şaşırabilir. İnönü'nün İkinci Adam diye sunulması çok sonradır. Zaten Atatürk'ün ikincisi yoktur ve olamaz. Artık sonrakilerin seçimini düşününüz. 2007 seçimleri yaklaştıkça tansiyonun çok artacağının bütün emareleri ortadadır. Bir sakarlık, Avrupa Birliği ile ilişkilerimizi bile zedeleyebilir. Bütün demokrasilerde asker cumhurbaşkanı dönemi kapandı. Cumhurbaşkanının, mutlaka derinlemesine politik tecrübesi olması, siyasetten gelmesi gerekir. Ama laik demokrasiye inancı münakaşa edilmemelidir. Zira Türkiye denen bu ulu devlette, gelmiş geçmiş, Atatürk'e en bağlı devlet adamı olan Bayar'ın Atatürk'e bağlılığı, ihtilâl mahkemesinde konu yapıldı. Onun için, ölçüler mâkul olmalıdır diyorum. Cumhurbaşkanı kimlerce ve nasıl seçilmeli? bahsi, konunun can alıcı, en münakaşa edilen ve edilecek tarafıdır. Güncel bir yazı konusu oluşmazsa, bu husustaki fikirlerimi yarın sunmak istiyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.