Cumhurbaşkanı ve TBMM

A -
A +

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 2009-2010 çalışma yılını açan nutku, hitabet sanatının seçkin örneği idi. Siyasî literatürümüze bu değerlendirme ile geçecek. Önce çok düzgün bir Türkçe olması, sür'atle okunmasına rağmen bütün kelimelerin kusursuz telaffuzu ve vurgulanması bizi sevindirdi. Öteden beri anlı şanlı adamların telaffuz hatalarına millî kültürümüz namına çok üzülürüz, çok kızarız. Millî dil, millî kültürün yarısıdır. Diğer bütün branşların toplamı öbür yarıyı oluşturur. Sayın Gül, Türkiye'nin birbirinden ağırlıklı meselelerine büyük vukufla temas etti, yol gösterdi. (Türk) devletinde yaşadığımız mutlak birincil gerçeğini de vurguladı. Ana muhalefet partimizin, cumhurbaşkanı seçiminde darıltıldığını biliyoruz. Ama devlet başkanını ayakta karşılamak bütün protokollerin birinci maddesidir. Partilerimizin bu hususta hata yapması kabûl edilmez. TBMM'nin yeni başkanı Sayın Mehmet Ali Şahin'in konuşması da fevkalâde dengeli, ağırbaşlı idi, onu da kutluyorum. O makamın da cumhurbaşkanlığı gibi Atatürk'ten tevârüs edildiği unutulmamalıdır (Atatürk 1920-23'teTBMM'nin ilk başkanı, ilâveten devlet başkanı ve başkomutan, 1923-38'de ilk cumhurbaşkanımızdır). Doğru Türkçe, doğru telaffuz, doğru ses tonu idi. Yüce Meclis'in, bir üyesinin dokunulmazlığının kaldırılmasını teker teker oylayarak kabûl etmesi beklenmemelidir. Bir cürm-i meşhut suçu hariçtir. Bu husus, bütün demokrasilerde ve otokrasilerde değişmez. Bir terörist ile aynı çizgiye düşmek, bedbaht ve berbat bir suçtur. Ancak dokunulmazlık, paraya müteallik açık bir yolsuzluk veya cinsî taciz gibi çok yüz kızartıcı bir suç için, oylanarak kaldırılır. Bu konuda münakaşa, parlamenter statüsünü, sürekli pas geçip bir türlü çağdaş demokrasilerdeki (AB kriterlerindeki) ilkeler çerçevesinde gerçekleştiremememizden kaynaklanıyor. (Milletvekili dokunulmazlığı kalksın) popülist münakaşasından ancak bu suretle kurtulabiliriz. Parlamentoya girmek isteyen kişinin para pul işleri ile ilgisi kesilip yed-i emîne devri, temel ilkesini kabûl edersek, politik dokunulmazlığı kaldırmak değil, genişletmekteki demokratik açılımı yaşayabiliriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.