NATO'nun süper zirvesinin sonuçları, bugün belirlenecek. Bu sonuçlar üzerinde uzun müddet konuşulacak. NATO, Washington'ın inisiyatifiyle, Avrupa'nın geri kalanını da istilâ etmeye hazırlanan Rusya'ya karşı kuruldu. Artık Ruslar, Avrupa'da bir adım ilerlemeyeceklerdi. Çekoslovakya'yı, Polonya'yı, Macaristan'ı, Romanya'yı, Bulgaristan'ı uydulaştırıp askerî işgaline alan Rusya, bundan sonra gözlerini Asya'ya, Afrika'ya Güney ve Kuzey Amerika'ya çevirdi. Yemen'den Angola'ya, Küba'dan Şili'ye, Vietnam'dan Nikaragua'ya kendisine bağlı yönetimler getirdi. Suriye, Irak, Etiyopya'yı peykleştirdi. Böylesine bir dünyada NATO görevini bihakkın yaptı. Türkiye kurucu üyelerden değildir. 1949'da kurulan NATO'ya çok büyük diplomatik gayret göstererek 3 yıl sonra, 1952'de tam üye oldu. O zamanın politikacılarını ve diplomatlarını şükranla anıyoruz. Zira Rusya'nın, Türkiye hakkındaki projeleri çok katı idi ve 1980'lerde bile bu projelerden vazgeçmemiştir. 1952'de NATO'ya geçmemiz, silâhlı kuvvetlerimiz tarihinde de dönüm noktasıdır. Bugünkü modern kara kuvvetlerini 1827'de İkinci Sultan Mahmud, Fransa modeline göre kurdu. Dünyanın en güçlü ordusu Fransa'nınki idi. 1871'den itibaren kara kuvvetlerimiz Prusya modelini benimsedi. 1952'ye kadar bu modelin sürdüğünü söyleyebilirim. Zira dünya askerlik tarihinde 1870'ten 1943'e kadar en kudretli ordu, Almanya'nınki idi (Federal Almanya, Prusya Krallığının çevresinde oluşmuştur.) Şimdi bu NATO, tarihî bir dönüm noktasındadır. Avrupa'yı Rus istilâsından korumak için kuruldu. Bugün yukarıda anılan eski uydu devletlerin yanında Baltık devletleri (güneyden kuzeye Litvanya, Letonya, Estonya) bile NATO üyesidir. NATO Avrupa'da son fonksiyonunu, Avrupalılar'ın miskince seyirci kaldıkları Bosna'da ve Kosova'da, Makedonya'da gösterdi. Şimdi artık dünyanın mukayese kabûl etmez çizgide en üstün askerî gücünün ve tarihinin en kudretli ittifakının Avrupa'da işi kalmadı. NATO'nun üçte iki kuvvetini Birleşik Amerika oluşturuyor. Zaten Amerika'sız bu askerî ittifak dağılabilir. Patron Amerika NATO'yu bugünlerde hangi ufuklara, Asya'nın nerelerine taşımak istiyor? Cümle âlem, bunun için İstanbul'da toplandı.