Demirel AB'yi anlatıyor

A -
A +

9. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel, 13 Temmuz günü Bükreş'te Balkan Siyasî Kulübü'ndeki konuşmasında şöyle dedi: Zengin olmanın da, çağdaş olmanın da kapısı Avrupa'dır. Avrupa Birliği'ne üye olan ülkelerin hepsi kalkınmış, zenginleşmiştir. Tarihte ilk defa hür, barış içinde yaşayan bir bütün olarak Avrupa kurulmaktadır. Dünya, fakirler ve zenginler dünyası olmak gibi bir sorunla karşı karşıyadır. Dünya gelirinin yüzde 82'si, dünya nüfusunun yüzde 20'si tarafından meydana getiriliyor. Demokrasi, insan hakları ve pazar ekonomisi prensiplerini kabûl eden ve uygulayan ülkeler, zenginleşme yolundadır. Hiçbir ülkenin kendi kaynakları, kalkınmak için yetmez. Ancak ülkeler, evvelâ kendi kaynaklarını mobilize edip sonra uluslararası imkânlardan yararlanacaklardır. Bu politika, Devletin fonksiyonunu değiştirmiştir. Devlet, ekonominin, ticaretin, sanayiin, finansın içinden çıkacaktır. Adaletin tevzii, huzur ve güvenin sağlanması, savunma, eğitim, sağlık, çevrenin korunması, sosyal güvenliğin yaygınlaştırılması gibi aslî hizmetlere dönecektir. Avrupalılaşma veya Avrupalı olma, kendi elimizdedir. Giscard d'Estaing şöyle dedi: Biz Avrupalılar insanlığa akılcılığı ve ilmi, hürriyeti ve adaleti sunduk, şimdi güvenliği, beraberliği ve zenginliği sunuyoruz. AB'nin gittikçe ifrata kaçan muarızlarının teklifi ise şudur (bunlar benim tesbitlerim, Sayın Demirel'in söyledikleri ile ilişkisi yok): Türkiye'nin şartlarına uygun, kısıtlı bir demokrasi bize yeter. Bugünki demokrasi bile fazladır, nitekim sakıncaları açığa çıkmıştır. Devlet anlayışında, inkılâplar ve çağdaşlaşmada 1938'de Atatürk'ün bıraktığı yerde kalmalıdır. Zaten daha sonra yapılanlar bizi sadece saptırmıştır (bu fikrin mefhûm-ı muhâlifi şudur: Atatürk daha 10, 20, 30 yıl yaşasaydı hep 1938'de kalacak yeni bir şey yapmıyacaktı). Seçilmiş politikacılar, atanan bürokratların sözünü dinleyerek devleti yönetmeli, zira devleti daha iyi bilirler. AB artık azıtmıştır. Haddini bildirmeliyiz. ABD ile tam bir işbirliğine girerek bu yolla açıklarımızı kapatmalıyız. Devlet ekonomiden el çekemez. Bu, varlığımızı yabancılara peşkeş çekmek olur... Sütunum bitti, arkasına başka bir yazımda devam ederim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.