Demokrasimiz dar bir boğazdadır. Berzahı hızlı geçmemiz lazım...
24 Mart 2008 01:00
Demokrasinin incinmemesi krizin hafifletilmesine bağlıdır. Bu da Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan ve Sayın Deniz Baykal'ın elindedir...
Ergenekon, Türk tarihinin büyük kutsalıdır. 1473 yıl önce (535 yılında) Ergenekon vâdisinden çıkmasa idik, bugün Türk diye bir millet yoktu. Türk adı bile yoktu.
Böyle bir ismin, hedefi henüz açıklanmayan ve gizli olduğu söylenen bir kuruluşa verilmesi epeyi bir iddiadır. Savcının iddianamesini bekliyoruz, nedir, anlayacağız. Yüzde 7 enflasyon ve yüzde 8 kalkınma hızı içindeki bir iktidara karşı yapılan 12 Mart 1971 askerî darbesinin, eli kalem tutan birilerinin, subaylarımızı kışkırtması ile gerçekleştiğini, hatırlıyoruz. Aynı filmi görmeye kalkışmak, artık Türkiye'yi Afrika devletleri çizgisine indirger.
Ergenekon denen davanın mahiyetini bilmiyoruz. Bir gazeteciye yapılan muamelenin ise Türkiye'yi demokrasi dünyasında mahcûb edeceğinden eminiz. Anayasa Mahkemesi'nde Adalet ve Kalkınma Partisi aleyhine açılan 2 dava ise, olağanüstü ve olağan dışı önemlidir. Yüce Mahkemeden ne karar çıkarsa çıksın, demokrasimizi etkileyecektir.
Demokrasinin incinmemesi, krizin hafifletilmesine bağlıdır. Bu da Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan'ın elindedir. AK Parti'nin, liderinin tutumunu izleyeceği âşikârdır.
Aynı derecede Sayın Deniz Baykal'ın tutumuna bağlıdır. Daha bir yıl geçmedi. Millet, 4 yıl için Erdoğan'ı başbakan seçti. Baykal'ı da Erdoğan'a muhalefet yapsın diye görevlendirdi.
Bu gerçeği kavramak o kadar mı zor? Türkiye'yi 1980'e getiren Demirel-Ecevit çekişmesini de, sonra cumhurbaşkanı Demirel-Başbakan Ecevit inanılması zor uyumunu da yaşadık. Millet, iktidar ile muhalefete, demokrasiyi korumak ve kollamak görevini verdi. Demokrasimiz dar boğazdadır. Berzahı hızla geçmemiz lâzım.