Türkiye imajını fena halde bozmayı hedefleyen Hrant Dink cinayeti vesilesiyle derin devlet konusu açıldı. Ancak eylemi yapan taşeronlar derin devlet falan değildir. Derin devlet, bütün devletlerde, silahlı kuvvetlerin en yüksek komuta kademesidir. İstihbarat, geniş şekilde emirlerindedir. İçlerinde bazı bürokratlar, siyasetçiler de vardır. Devleti tehdid eden ve normal yasal prosedürlerle çözümlenmeyen konulara çare ararlar. Devlet, kendini savunur. Yasal hileler ve açmazlara mağlûb olmaz. Her devlette şu veya bu şekilde benzer mekanizma mevcuttur. Zaman zaman derin devlet görüntüsü ile ortaya çıkanların böylesine üst düzey bir grupla ilgisi yoktur. Derin devlet Birleşik Amerika'da Başkan'a bağlı çalışır. En derin devlet ise İngiltere'dedir. Seçimle gelmiş başbakanın yani siyasî iradenin emrindedir. Birinci görevi monarşiyi ve monarşinin başındaki hükümdarı savunmak ve kollamaktır. Zira her şey onun adına yapılır. Bugün bile tam 53 devlet, yani dünya devletlerinin dörtte birinden az fazlası ismen de olsa İngiltere hükümdarına bağlıdır. İnanılmaz gibidir, ayn-i hakîkattir. 1950'de Paris Üniversitesi'nde Sciences Politiques'te bir konferansında jeostratejinin kurucularından Fransız Akademisi üyesi Prof. André Siegfried (1875-1959): En mükemmel devlet yapısı İngiltere'dedir. O kadar mükemmeldir ki başka bir devlette uygulanamaz demişti. Hiç unutmadım. İngilizler, milliyetçiliği dillerinin ucuna almadıkları halde, en koyu milliyetçiliği uygulayagelmişlerdir. Milliyetçiyiz! diye yeri göğü inleten Fransızlar, Almanlar, Japonlar, biz Türkler ise, derin devletle birlikte milliyetçiliği de iyi kullanamadık. Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün gelmiş geçmiş en büyük Türk milliyetçisi olduğunu ve Gökalp'in tekliflerini uyguladığını unutmamak gerekir. Atatürk, Atatürk milliyetçisi değil, Türk milliyetçisidir. Atatürk milliyetçiliği, Turhan Feyzioğlu'nun Fransızca Kemalizm'den tercüme ettiği bir kavramdır ki, 1982 Anayasasına da (madde 2) sokuldu. Sonra ortaya ikinci cumhuriyetçiler, şimdi ulusalcılar çıktı. Sovyetler Türkiye'yi işgal ederse, kurtuluşu organize edecek örgütümüz vardı. İttihad ve Terakki de vatanın işgali hâlinde harekete geçmek üzere belli başlı yerlerde müdâfaa-i hukuk örgütleri kurmuştu ki, Mustafa Kemal Paşa bunlara el koyup İstiklâl Savaşını yaptı. Bu örgütlere de derin devlet denmiştir.