Ergun Göze, Türk okuyucusuna geçen yıl Aydınlar Yüzyılı'nı sunmuştu. Şimdi Arthur Conte'un Diktatörler Yüzyılı'nı yayınladı (Boğaziçi Yayınları). Bu da hem hacim, hem muhtevâ (içerik) bakımından muazzam bir cilt. Orijinal adı 20. Asır Diktatörleri... Ergun Göze, yakın arkadaşı Peyami Safa gibi, seçkin bir fikir adamımızdır. Çok da velûd (verimli) bir yazardır. Fransızca'dan bu kocaman ciltleri tercüme etmek külfetini, Batılı görüşünü yansıtmak için göze alıyor. İngilizce'nin egemen olduğu bir dünyada, Fransızca ve Almanca gibi büyük tefekkûr dillerinde yazılanlardan gittikçe daha az haberimiz oluyor. Tarihte totaliter ve otoriter rejimlerin ve devlet adamlarının doruğa ulaştığı dönem, İki Savaş Arası dediğimiz 1918-1939 yıllarıdır. Stalin ve Hitler, on milyonlarca insana böcek muamelesi yapıp yok ettiler. Demokrasilerde bile otorite geçerliydi. Başkan (1933-45) Roosevelt'in yetkilerinin, Dördüncü Murad'ı kıskandıracak derecede olduğunu söyliyebilirim. Öylesine bir devirdi. Bugün mevcut bir kaç diktatör can çekişiyor. İnsan haklarına dayalı demokrasinin sınırları gittikçe genişliyor. Böyle bir demokrasiye yan çizen devletler ve milletler, ikinci sınıf muamelesi görüyor. Türk aydını, genci, Diktatörler Yüzyılı'nı, Ergun Göze'nin zevkli ve olgun Türkçe'sinden okumalı. Daha dün denecek bir zaman diliminde insanoğlunun başına gelenleri hatırlamakta ve bunları unutmamakta sonsuz faydalar var. Bu suretle ufkumuz açılıyor. Ve bugünkü hâlimize şükürler ediyoruz