İstanbul milletvekili Dr. Alaattin Büyükkaya, mütefekkir bir iş ve politika adamıdır. Geçen Perşembe gecesi bir entelektüel toplantıda şu teşhiste bulundu: Türkiye Cumhuriyeti dış politikada üç büyük hata yaptı: Rodos ve Oniki Ada'yı Almanlar boşaltırken kapamadık. Yunanistan'la beraber AB üyesi olmayı kabûl etmeyip 10 yıl istedik. 1 Mart 2. tezkeresini reddettik. Bunlar doğrudur. Bu günlerde, Cumhuriyet tarihimizin 4. büyük dış politika hatasından kaçınalım: ABD ve İsrail'i dostluğumuzdan şüpheye düşürecek ve üstelik bize hiç bir fayda sağlamayacak davranışlardan sakınalım. Hollanda'nın inanılması zor tavrını hemen izleyen Fransa'nın akıl ve demokrasi dışı çıkışında, ABD ve beynelmilel Yahudi'nin Türkiye'nin dostu oldukları işaretini bu defa vermemelerinin etkisi vardır. Sarkozy'nin ABD ve Yahudi ile yakınlığı malûmdur. Washington'da Kongre, Ermeni yasası için, üzerinden Yahudi lobisinin ve Beyaz Saray'ın baskısının kalkmasını bekliyor. İlgimi çeken başka bir düşünceyi, Türk Tarih Kurumu başkanı Prof. Yusuf Halaçoğlu ileri sürdü. Gazetelere göre şunları söylemiş: Anadolu'da kurulan devletler, Anadolu'ya kapanarak hayatlarını sürdüremezler. Türkiye Cumhuriyeti de Anadolu'ya kapanan devletler gibi parçalanabilir (Tarih kanunları bakımından) devlet-i ebed-müddet yoktur. Atatürk'ün parlak dış politikasından sonra Türkiye Cumhuriyeti dış politikasında yapılan radikal hatalara, Osmanlı'nın son döneminde irtikâb ettiği onulamaz yanlışları eklemek gerekir. Bu yanlışlar sonunda, ikinci anayurdumuz olan Rumeli'ni kaybettik ve akabinde imparatorluğumuz yıkıldı. Fiilen çoktan yitirdiğimiz ülkeleri, Lozan'da resmen bıraktık. Osmanlı'yı silen o büyük hatalar işte şunlar: 1876'da Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilip öldürülmesi, 1877'de Rusya ile ünlü 93 Harbi'nden sıyrılabilmemiz mümkünken beceremeyişimiz, 1909'da iğrenç 31 Mart Olayı, Balkan Savaşı'ndaki inanılmaz yenilgimiz, nihayet 1914 sonunda iki general bir politikacının elçabukluğu ile Cihan Savaşı'na girmek çılgınlığımız... Başbakana geçmiş olsun Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan'a geçmiş olsun. Geçen hafta Washington-Londra'dan başlayan hafta içinde şaşırtıcı yoğunluktaki trafiğe işaret etmiştim. Demokrasilerde başbakanların her yere gitmeleri gerekmez. Başbakan'ın rahatsızlığının tekrarlanmasını istemeyiz.