Dış politikamızın neresindeyiz?

Bütün devletlerin dış politikaları, Osmanlıca'sını da söyleyelim siyâset-i hâriciyye'leri, kutup oluşturan büyük devletle ilişkilidir, buna göre cereyan eder. Biz Cihan devleti diyoruz. Birleşik Amerika'dır. Japonya, Almanya gibi en zenginleri dahil, hangi devlet bana ne Amerika'dan, ben dış politikamı kendi bildiğim gibi yürütürüm diyorsa, tafra atıyordur, nâzikâne bir tebessümle mukabele buyurunuz. Türkiye'ye gelince, İkinci Cihan Savaşı bittiği andan (1945) bu yana, yani 60 senedir, Amerika ile hemen her alanda en yoğun münasebetler içindeyiz. Türkiye, 1918'e kadar büyük devletlerden biri idi. (Osm. düvel-i muazzama, Fr. grandes puissances). İmparatorluğumuzu geri zekâlı politikacılarımızın eliyle dağıttıktan sonra bir daha aynı kategoriye yükselmememiz için, bütün dünya, Müslüman devletler dahil, çok büyük dikkat içindedirler. Türk devlet adamları bu sırrı pas geçtikleri nisbette birçok gerçeği çözememişlerdir. Biz Türkler'in hatamız da büyüktür. Kahire, Bağdad, Delhi gibi beldelerde 900 yıl kalmışızdır. 1810'da bile Polonya ile sınırımız vardı. 1880'de bile Doğu Türkistan (Çin Türkistanı) bize tâbi idi. Sayın Genelkurmay Başkanımızın, ABD ile ilişkilerimizin söylendiği gibi bozulmadığını, bazı aksaklıkların düzeltilebileceğini beyanı, bizi rahatlattı. Genelkurmay Başkanından daha iyi bilecek değiliz. Önce Başbakanımızın, sonra Cumhurbaşkanımızın Şam ziyaretlerinin acısının çıkarılacağından korkmuştuk. Ama Washington, Ermeni palavraları karşısında gevşemedi. Sanıyorum Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İsrail ziyaretinin sonuçlarını bekliyor. Bu arada Amerika, Orgeneral Richard Myers'in yerine Orgeneral Peter Pace'i, genelkurmay başkanlığına atadı. Başkan Bush, muhtemelen Myers'in Irak savaşını uzattığı kanaatine vardı. Suriye ve İran harekâtı için Pace'i seçti. Bayan Rice'ı da dışişlerinden savunmaya almak ihtimali vardır. Pace, deniz piyâdesi (Osm. bahriyye silâhendâzı, İng. marine) sınıfından ilk genelkurmay başkanıdır. ABD, silâhlı kuvvetlerinin 4 biriminden biri sayılan bu sınıfla çok öğünür, Sousa'nın bestesi olan marşlarının güftesini hatırlamak, Amerika'nın devlet politikasını anlamakta yardımcı olur.