AB hukuku müktesebâtı istikametinde yeni bir Anayasa tadili paketi muhalefetin desteğiyle, Yüce Meclis'ten kolayca geçti. İkinci oylama yarın yapılacak. CHP ve DYP, hem AB'ye hem gerçek demokrasiye ve insan haklarına taraftar olduklarını, sahip çıktıklarını gösterdiler. CHP, en kısa zamanda milletvekili dokunulmazlığı konusunun çözümlenmesini de istiyor. Milletvekili dokunulmazlığı Avrupa demokrasilerinde ne ise bizde de o olacaktır. Osmanlı'dan beri süregelen dokunulmazlık sınırları bugün fazla geliyor, lüzumsuz kalıyor, eskimiştir. Demokrasi ile çelişen tarafları bile var. Ancak yakın siyasî tarihimizde politikacılar, yargı âlet edilerek etkisizleştirilmek teşebbüslerine maruz kalmışlardır. Rakip partiler, marjinal zihniyettekiler, kendilerini derin devlet sananlar, böyle oyunlar oynamaya kalkışmışlardır. Bu durum şüphesiz dokunulmazlığı AB standartlarına çekmek zorunluluğunu engellemez. Ama o biçim davranışların bundan sonra vuku bulmayacağını da söyleyemeyiz. AK Parti, konuyu diğer sektörlerdeki, daha açık ifadeyle bürokrasimizdeki dokunulmazlıklarla birlikte ele almak istiyor. Adalet Bakanı Cemil Çicek'in defalarca tekrarladığı bu seçeneğe itiraz edilmez. Türk bürokrasisinin, -satınalma gücüne göre- gittikçe az maaş alan, fakat imtiyazlı bir sınıf oluşturduğunu biliyoruz. Tanzimat ve ilk Cumhuriyet dönemlerinde devleti yöneten bürokrasinin, yönetimi milletin seçilmiş temsilcilerine bırakmakta zorlandığı malûmdur. Bugün, AB'de memur ne ise, bizde de aynı çizgiye gelecektir. Dokunulmazlığın sınırlandırılmasını hem AK Parti, hem CHP, seçim bildirgelerine vaad etmişlerdir. Milletvekili, rahatsız edilmeden çalışabilmelidir. Asla küçük düşürülmemelidir. Zenginleşmek, işini geliştirip büyütmek için Meclis'e giren milletvekili tipi, son dönemlerde karşımıza çıkmıştır. Bu tipleri önlemek, dokunulmazlık sınırlandırması ile de mümkün değildir. Mutlaka milletvekili statüsü, Batılı ölçütlerde tayin ve tatbik edilmelidir. Avrupa, bu hususta da bizi mercek altına almıştır, unutmayalım.