Sarkozy, Türkiye üzerinden Avrupa Birliği'ni çökertmek politikasının kapısını açtı. Biz, bu politikaya karşı çıkarak, paratoner olarak, Avrupa Birliği'nin kurucusu Fransa'yı bu felâketten kurtarmaya çalışacağız. 220 yıllık Batı'ya dönük çağdaşlaşma (Osm. Teceddüd) döneminde örnek aldığımız, bugün de NATO'da müttefikimiz Fransa'nın büyük devlet durumunu yitirmesini istemeyiz. Sarkozy, Deveciyan aklı ile politika yürütüyor. Bu politika, Avrupa Birliği'nin ufkunu karartacak mahiyettedir. Sarkozy'nin 4 yıl sonra yeniden seçilemeyeceğinin bütün emareleri ortadadır. Fransızları Türkofobi oluşturup korkutarak oy toplamak peşindedir. Avusturya, Kara Mustafa Paşa kompleksini üzerinden atamadı. Pekiyi Fransızlara ne yaptık? Paris'i muhasara falan etmedik. Bilakis Kral Birinci François'yı İspanya'da tutsaklıktan kurtardık. Donanmamızı bir yıl için Toulon'da demirledik. Nis'i, Korsika'yı fethedip Fransa'ya verdik. Rönesans Fransasına daha ne yapsa idik? 125 yıl içinde tam üç defa (1815, 1871, 1940) savaş kazanarak Paris'e giren Almanlarla Avrupa Birliği'ni kurabilen Fransız politik dehâsı bugün, mutaassıp ve mürteci, eli kana bulanmış ırkçı Ermenilerin etkisindedir. Sarkozy, geçen haftaki Atina ziyaretinde korkunç bir gaf yaparak vukufsuzluğunu vurguladı: Dedesi Selanik Yahudisi olduğu için, vaktiyle Yunanlı bir aileden geldiğini söyleyerek Yunanlılara selam çaktı. Selanik 6 Kasım 1912'de Türkiye'den Yunanistan'a geçti. Binaenaleyh Sarkozy'nin dedesi Yunanlı değil, Türkiye vatandaşı idi. Sarkozy'yi kutluyoruz. Yunanistan ziyaretinin ağırlıklı amacı, 40 Rafale avcı uçağını satmaktı. Yunanlılar aldılar mı bilmiyorum. Fransa'nın 6 aylık dönem başkanlığı başladı. 6 ay dişimizi sıkacağız. Dönem başkanlığı bir daha Fransa'ya 13 yıl sonra gelecektir ki, o zamana kadar Türkiye çoktan AB üyesidir. Fransa da üyeliğimiz için oy kullanacaktır. Emin olunuz. Yaşayan görür!