Erdoğan geliyor

A -
A +

Gül Hükûmeti dün sonuncu toplantısını gerçekleştirdi. Doğrusu Abdullah Gül, gece gündüz demeden çalıştı. Elinden geleni yaptı. Kendisini bazıları cihanşümul, son derecede karmaşık sorunlar içinde bulmasına rağmen şaşırmadı. Tezkere oylamasında tökezledi ve böyle bir durumda normal demokrasilerde hükûmetin istifası gerekiyordu ama, sayın Gül, bunu da atlattı. Bana göre büyük başarı, iktidar partisinin genel başkanı ile başbakanın kavga etmemeleri idi. Bu uyum, demokrasilerde asla görülmeyen iki başlılık içinde sağlandı. Parti içi ve parti dışı politikacı kavgalarından yaka silken halkımız, bu tutumu beğendi. Şimdi Erdoğan, yeni hükûmeti kuracak. Gül'ün dışişlerine geleceği söyleniyor. Bu arada yüce Meclis'e yeni bir tezkere sunulacak. Ve anlaşıldığına göre kabûl edilecek. Zaten reddi, kesin şekilde Sayın Erdoğan'a güvensizlik oyu demektir ki, sonucu malûmdur. Bu vesileyle, ne derecede eksik ve sakıncalı bir Anayasa ile yönetildiğimiz, bir defa daha ortaya çıktı. Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümranlık haklarını sınırlayan, kısıtlayan, daraltan, bağımlı hâle getiren, Meclis'imizi kaale bile almayan bir madde, sokuşturuluvermiş. Neyse mahut madde 92'den bu defa milletçe sıyrılmasını bildik. Birleşmiş Milletler'in vesâyetini kabul etmedik. Millet, Recep Tayyip Erdoğan'a büyük ümitler bağladı. Teveccühünü esirgemedi. Önümüzdeki hafta yeni başbakanımız sıfatıyla göreceğimiz sayın Erdoğan, çok zor şartlarda bir Türkiye'yi yönetmeye tâlip oldu. Milletimizin, ümidini boşa çıkaranlara ne muamele yaptığı, hafızalarda çok tazedir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.