Netameli Ermeni konferansı nihayet İstanbul'da bir özel üniversitede yapıldı. Mahut konferans, dış kaynaklı olmakla itham ediliyordu. Tek taraflı, dolayısıyla gayrı ılmî (bilim dışı) idi. Bir tarafın, Ermeni'nin, Taşnakçı iddiaların görüşünü yansıtıyordu. Karşı görüşe hiç yer verilmemesine açık özen gösterilmişti. Binaenaleyh aleyhinde yazılıp çizilenler, söylenenler ve gösteriler tabii ve haklı durumda bulunuyordu. Eğer bu gösterilerde, bu konferansın yapılmasında iktidar AB karşısında müşkül vaziyette kalarak çekip gitsin hedefi olmasa idi. Böyle bir hedef, karşı göstericilerin durumlarını zaafa uğrattı. İşe yüce yargıyı karıştırmak daha olumsuz hâle getirdi. Her şeye karışan Sultan Hamid ve rejiminin yargıya ve ilme asla müdahale etmemek prensibinin bile gerilerine düşüldü. Avrupa Birliği üyeliğimizi demokrasimiz ve kalkınmamız için çağdaş uygarlık düzeyi görenlerin yürekleri ağızlarına geliyordu. İyi ki bu konferans yapıldı. Öteden beri Ermeni tezinin açıklanmasını savunan Sabancı Üniversitesi, bir devlet kurumu olan Boğaziçi Üniversitesinin imdadına yetişti. Medenî dünyaya rezil olmaktan kurtulduk. Diaspora'ya İşte Türkler'in demokrasi ve ilim seviyesini gördünüz demek fırsatını vermedik. Osmanlı tarihinden habersiz bir takım üniversite hocaları, ne kadar Ermeni vatandaşımızı kesip biçtiğimizi tartıştılar. Şu soruyu dile getiremediler: Osmanlı'da ırk imhası (soykırım) fikri ve örneği var mıdır? Ve: Bu işi kim başlattı?. Ve: Niçin Ermeniler? Herhalde bu sorular akla gelmedi. Türk üniversitesi, tek tarafın görüşünü yansıtmakla yara aldı. Devlet ve demokrasi kavramlarını çiğnedi. Ama Türkiye ve biz Türkler de çağ dışılık, demokrasiye ehliyetsizlik ve Ermeni düşmanlığı şaibelerinden kurtulduk. Konferansa emeği geçenleri kutluyorum.