İstanbul'da 5 gün ara ile icra edilen çok büyük çapta iki terör eylemi, yerli, yani Türk kişilerle gerçekleştirildi. Bu adamlar, "radikal dinci" olarak dış ülkelerde staj görmüşlerdi. Türkiye'deki hücreleri, el-Kaaide ile irtibatlı idi. El-Kaaide, nihai plânı yapmış, maddi destek sağlamış, vur emrini vermiştir. Tarihin en büyük terör hareketi olan 11 Eylül İkiz Kuleler ve Pentagon eylemleri de el-Kaaide tarafından Amerika'da yaşayan "radikal dinci" Araplar'a icra ettirilmişti. El-Kaaide'nin lideri ve onun yardımcıları, yeryüzünde her noktayı görüp dinlediği söylenen ABD tarafından tutuklanamadı. Saddam, aynı durumdadır. El-Kaaide, Londra'ya erişemediği için, İstanbul üzerinden İngiltere'yi vurdu. Mesajı açıktır ve çok hedeflidir. ABD, İngiltere, İsrail fakat bilhassa Türkiye'ye müteveccihtir. Türkiye'nin cihanşümûl terörle savaşta Amerika'ya destek vermesi, el-Kaaide'nin silinmesini çok kolaylaştırır. El-Kaaide'nin bu öngörüye sahip bulunduğu muhakkaktır. Eylemlerin devamı ve İstanbul'dan taşması muhtemeldir. Türk adliyesi, istihbaratı ve güvenlik güçleri, hepsinden sorumlu hükümetle birlikte, buna göre davranacaktır. Ankara, artık Washington'la çok sıkı işbirliğine girecektir. Ancak, Türkiye'nin milli davası Avrupa Birliği'dir. İstanbul eylemlerinin, Avrupa düşmanlarının işlerine yaradığı değerlendirmesi de yapıldı. Zira Türkiye'de istikrarın dalgalanması ve iktidarın gevşemesi düşünülmüştür. İstanbul eylemleri dolayısıyla Avrupa'nın ödünün koptuğu doğrudur. Bununla beraber kendi ülkelerinde, terör elemanlarına karşı radikal tedbirler alacakları ve çifte standarttan vazgeçecekleri şüphelidir. Zaten bunun içindir ki İngiltere, Londra'da değil, İstanbul üzerinden vuruldu. Terör elemanları, Avrupalılar'la, çok bozuşmak istemezler.