Fransa'da Türk krizi

A -
A +

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac (Jak Şirak), birkaç gün önce bir Fransız televizyonunun canlı yayınında açık oturumda bilhassa genç Fransızlar'ın açık ve kesin sorularına muhâtab oldu. Sorulardaki Türk ve Türkiye ağırlığı çok dikkat çekti. Büyük Fransız devlet adamının, bazılarını hattâ ima yoluyla söyleyemediklerini açıklamak istiyorum. Mösyö Chirac, eğer üçüncü defa cumhurbaşkanlığına tâlib olmayı düşünmese idi, Türkiye hakkında daha açık konuşacaktı. Türkiye de müzakere tarihi verilinceye kadar o derecede çekişilmeyecek, ülkemizde Batı ve AB aleyhtarlığı prim yapamayacaktı. Ama Sayın Chirac, Türkiye'nin Avrupa'ya niçin, neden ve nasıl lâzım bulunduğunu, bu lüzumun keskinliğini ve kesinliğini, Türkiye'nin dışarıda kalması ile Avrupa Birliği'nin uğrayacağı zararları açık söyleyemedi. Lâfı dolaştırdıkça dolaştırdı. Zira önünde bir AB anayasası oylaması, sonra cumhurbaşkanlığı seçimi vardı. Açıkça görülüyordu ki, Türkiye'nin üyeliğinden huylanan seçmen oranı yüzde 50'nin üzerindedir. AB oylaması herhalde geçer diyorum. Geçmediği takdirde Fransa artık AB fikrinin ve gerçekleşmesinin kurucusu sıfatıyla baş çekemez. Chirac'ın 3. defa seçilmesi bahis konusu bile olmaz. Onun için Sayın Cumhurbaşkanı, lâfı geveledikçe geveliyor. Meselâ üyeliğin Türkiye'nin açık hakkı olduğunu, Türkler'in ne getireceğini söyleyip oy yitirmek istemiyor. Tekrar seçildikten sonra -seçilirse- bunları halkına açık açık anlatacaktır. Türkiye mutlaka Fransa'da halk oylamasını geçip üye olacaktır. Üyeliğimiz için Chirac'ın 10 ilâ 15, belki 20 yıl buyurması da aynı endişe yüzündendir. Harekete geçer, potansiyelini kullanırsa 5 yıl içinde ve Hırvatistan'dan önce üyedir dese, Fransızlar'ın hakkımızdaki endişeleri artacak, AB anayasasına aleyhte oy bile verip Fransa'yı geriye düşüreceklerdir. Fransa'daki Türk ve Türkiye krizinden biz de sorumluyuz. Bizi bu çizgiye getirenler ebediyete kadar mes'uldür. Fransa'nın, Türk ve Türkiye ağırlığını en çabuk kavrayacak Avrupa devletleri arasında bulunması gerekirdi. Ama bana göre Fransa'da 5. Cumhuriyet rejimi eskidi. Fransa 1789'da bütün dünyayı sarsan, Türkiye'deki etkileri de radikal olan büyük bir ihtilâl yaptı. O zamandan beri 5 defa cumhuriyet, 5 defa krallık, 3 defa imparatorluk rejimleri ve iki düzine anayasa yaşadı. 6. Cumhuriyet çok yakınlaştı. De Gaulle'ün o zamanki şartlara ve kendi şahsiyetine göre düzenlediği yarı başkanlık acayip sistemini getiren 5. cumhuriyet 47. yılını buldu. Fransızlar sıkıldılar, kurtulmak için bahane arıyorlar...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.