G-8'lerin İskoçya toplantısı bütün dünyada kıyamet koparıyor. Dünya zengini 8 devlet, yoksul ülkelere daha fazla yardıma çağrılıyor. Dün akşam 8 ülkenin devlet ve hükümet başkanları, İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth'in akşam yemeğine katıldılar. Bu sabah müzakereye başlanacak. Bu 8 devletin toplam nüfusu 870 milyon olmakla, 6.5 milyara giden dünya nüfusunun küçük bir parçasını oluşturuyorlar. Ancak dünya Gayri Safi Hasılası'nın yüzde 65.6'sına sahipler. Bunun yüzde 30'u Birleşik Amerika, 11.8'i Japonya, 6.6'sı Almanya, 4.9'u İngiltere, 4.8'i Fransa, 4'ü İtalya, 2.3'ü Kanada ve 1.2'si Rusya'ya ait. Dünya devletleri arasında ilk 6 sırayı Amerika, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya alıyor. Kanada 8. sırada. 1.3 milyar nüfusu ile G-8'in toplam nüfusundan 400 milyon fazlası bulunan Çin 7. oluyor. Rusya ancak 16. sırada geliyor. Ve birkaç devlet sonra Türkiye... G-8, 1975 Paris toplantısı ile başladı. 1998'de Rusya -maliye bakanları komitesi hariç- üye alınarak 8. devlet oldu. Dünya Gayri Safi Hasılası 2003'te 36.46 trilyon dolardı. Bunun tam 12.3 trilyon doları Birleşik Amerika'nındır. Dünya servetinin ve gelirinin üçte ikisini elinde tutan G-8 devletleri bunları izleyen başta İspanya, Hollanda, Avustralya olmak üzere çok gelişmiş ülkelerle birlikte bu nisbeti dünya servetinin dörtte üçüne çıkarıyorlar. Geriye kalanın ise canı çıkıyor. Onları kalkındırmak için zengin ülkelerdeki ümanistler büyük faaliyet içindeler. Ancak zenginler, zenginliklerini artırmak için her şeyi yapıyor. Çok açık bazı standartları bile çiğneyip geçebiliyorlar. Atmosferimize salıverilen karbonun en büyük kısmını bırakan ABD, bunu kısıtlayan Kyoto anlaşmasına, imza koymamakta direniyor. Bununla beraber Afrika devletlerinin 25 milyar dolar borcunun silinmesi bekleniyor. Amerika, yoksul ve orta halli Güney ve Orta Amerika devletlerini de kolluyor. Büyük Orta Doğu projesini gerçekleştirerek Güney Asya ve Kuzey Afrika'ya da -hem de demokrasi ile birlikte- refah getireceğini iddia ediyor. Ama Birleşik Amerika'nın bu iddiasının kanıtları oluşmamış durumda. Biz bu coğrafyaya olduğundan fazla refah getirilebileceğini sanmıyoruz. Demokrasi getirmesi daha da şüphelidir. Ama varili 60 dolara tırmanan petrol ve doğal gaz yataklarının üçte ikisinde egemenlik kurabilir. İsrail'in sınırlarına garanti getirebilir. Terörü yok edemese de mutlaka kısıtlar, muhtemelen etkileştirebilir. Biz Birleşik Amerika hakkında böyle düşünüyoruz. G-8'in geleceğini de, çevrecilik, yoksulluk, insan hakları alanlarındaki başarısına bağlı görüyoruz.