"G-Günü"nün eşiğinde

A -
A +

3 Ekim'de Brüksel'de Avrupa Birliği tam üyeliği için müzakerelere başlayan bir Türkiye'nin bütün dünyada saygınlığı artacaktır. Müzakereler ilerledikçe bu saygınlık, fazlalaşacaktır. 3 Ekim'de müzakerelere başlamayan bir Türkiye'ye karşı edepsizlikler çoğalacaktır. Fiilen kurulmuş Kuzey Irak'taki Kürdistan devleti, bağımsızlık için eksiklerini tamamlayacaktır. PKK, eylemlerini eski boyutlarına ulaştırmaya çalışacaktır. Dünyanın her tarafından Ermeni soykırımı iddiaları üzerimize yağacaktır. Nice yılların birikimi sorunların tek sorumlusu olarak iktidar hedef alınacak, erken, hattâ hemen seçim istenecektir. Fransa'nın can derdine düştüğü ve Türkiye muhalefeti yaparak iç problemlerini çözümlemek istediği açığa çıktı. Aynı zamanda, Türkiye'yi destekleyen İngiltere'ye haddini bildirecek, öç almaya kalkışacaktır. Eylül başında Londra'da toplanacak 25 AB üyesi devletin dışişleri bakanları zirvesinde, Türkiye'nin durumu netliğe kavuşacaktır. Biz, 3 Ekim'i aksatacak bir şey olmayacağı kanaatindeyiz. Ama büyüklerimiz, politikada yirmi dört saatin bile uzun zaman sayılması gerektiğini söylemişlerdir. Önümüzdeki haftalarda Ankara'nın dikkatli durması gerekiyor. Hiç değilse Türkiye'deki Hristiyan azınlıkların -haksız denemeyecek- taleplerini yerine getirir veya getirmeyi taahhüd edebiliriz. Avrupa'da hava lehimize değişir. Osmanlı'dan gelen ve Atatürk'ün de değiştirmediği statülerle oynamak zararlıdır. Birtakım kafalar bizi yanlışa sürüklemişlerdir. Ekaliyetlerin gitmesi ile İstanbul, İmparatorluk şehri atmosferini kaybetmiştir. Dr. Yılmaz Karakoyunlu gibi büyük romancılarımız edebiyatımızda bu durumu başarı ile vurguladılar. Bu badireyi atlatan, bu kıldan ince kılıçtan keskin köprüyü geçebilen iktidar, rahatça icraat yapabilecektir. Meclis dışı muhalefet, bundan ürküyor. Köprünün geçilememesini, iktidarın icraat yapmakta âciz duruma düşmesini bekliyor. Eh, iktidar partisinde de öyle yanlış adımlar atılıyor ki, meclis dışı muhalefete koz üzerine koz veriliyor. Avrupa ve Birleşik Amerika ile ilişkilerini düzelten bir Türkiye'nin geliştikçe gelişmesinin artık önüne geçilemeyeceğini tekrar vurguluyorum. Şanghay Paktı'na ağızlarının suyu akanlar, hüsrana uğrayacaklardır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.