Gecikmenin bedeli!..

A -
A +

1978 yılında Belçika Dışişleri Bakanı Tindemans, Ankara'ya geldi. Başbakan Bülent Ecevit'le görüştü. Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun Türkiye ve Yunanistan'la hemen müzakereye başlayıp 3 yıl sonra 1981'de tam üye olacaklarını, Türkiye ve Yunanistan'dan sonra başvuran İspanya ve Portekiz'in daha sonraya bırakılacağını, Atina'nın müzakereye başlamayı kabûl ettiğini bildirdi. Ecevit, daha 1962'de İnönü'nün ortaklık anlaşmasını imzalamasına rağmen, AET'ye yani bugünki Avrupa Birliği'ne girmeyi istemiyordu. Fakat bu husus reddederek değil, müzakere için 10 yıl mühlet istemek (!) şeklinde nâzikâne söylendi. Belçika Dışişleri Bakanı, küçük dilini yuttu. Haber Atina'da duyulunca, çılgınca bir sevinç yaşandı. Yunanistan'ın birliğe gireceğinden değil, Türkiye'nin reddinden dolayı. Zira o tarihlerde Türkiye ile aday ülkeler Yunanistan, Portekiz, İspanya arasında ekonomik ve politik kri-terlerde hemen hemen eşitlik vardı. Bugünki gibi korkunç şekilde aramız açılmamıştı. Ecevit'in bir ekonomi danışmanının kesin tavsiyesiyle davrandığı iddia edildi. Ancak konuyu bu derecede basite indirgemek mümkün değildir. Ecevit, acemi siyasetçi sayılamazdı. Üçüncü defa başbakanlık makamında idi. İktisattan anlamadığı ve sol fikirlerin baskısı altında kaldığı da yeterli açıklama değildir. Türkiye'nin bütün kuruluşları, AET ortaklığına girmememiz (yahut daha geç girmemiz) için fikir birliği hâlinde idiler. Aslında fikir, belirli yerlerden kaynaklanıyordu. Fakat sömürüleceğimiz (onlar ortak, biz pazar!) hususunda zihinler şerbetlenmişti. Kimse, o dönemin şartları içinde zaten iliklerimize kadar sömürüldüğümüzü kestirememişti. Şans bir defa kapıyı çalar. Fırsattan yararlanamayanlar, ikinci şansı beklerler. Kapıyı açtırmak için nice kapıların önünde sürünürler. Ama iş işten geçmiştir. Türk Devleti'nin 20. asırda yaptığı en büyük hata, 1914'te Birinci Cihan Savaşı'na girmemizdi. İmparatorluk kaybederek defteri kapattık. İkinci en büyük hata, Tindemans'ı hele 10 yıl bekleyin cevabıyla Brüksel'e uğurlamamız oldu. En küçük şüphe yok ki bugün İspanya, Portekiz, Yunanistan çizgisinde bulunmamızı engelledi. Çok uzun yıllar için yoksulluğumuz sürüp gitti. İç savaş bile çıktı. Sınırlarımız münakaşaya açıldı...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.