Gidiyor muyuz, gitmiyor muyuz?

A -
A +

Irak'a asker göndermek için vakit çok daraldı. Amerika ve Avrupa gene su koyverdiğimiz iddiasına başladı. Türk Dış politikasının inanınırlık notu aşağılara kayıyor. Aşiret reisleri, sayemizde bayram ediyor. İşe yaramaz müşavirler, geçen dönemlerde yanlış yola sevk ederek liderleri ve partilerini batırdılar. Bugün de birtakım akl-ı evvellerin birtakım insanları yanılttıklarını, tereddüde düşürdüklerini, yüz seksen derecelik dönüşlere kandırdıklarını sanıyoruz. Türkiye, eninde sonunda Irak'a asker gönderecek. Ama nasıl? 6 ay önce en elverişli şartlarla gidebilirdik. Hem de kolordu ile. Bugün şartlar daraldı. Fakat gene mevcuttur. Yarın, kontenjanımız doldu, kusura bakmayın, teşekkür ederiz sözüne muhatap kalabiliriz. Öylesine bir ortamda, Irak'a bu sefer cebren girmeye mecbur olabiliriz. İş adamlarımıza gelince, Irak'a geçemezler. Yeni Irak yeni sınırları ile ortaya çıkarken, Türkiye'nin en aleyhine çizgiler çizilir. Mahsusan ve bilhassa çizilir. Biz hâlâ düşünüp taşınmakla avunuruz. Kaldı ki, Irak konusu, Birleşik Amerika ile ilişkilerimizin yanında, ikinci derecededir. Dünyanın birinci devleti ile münasebetleri bozulan bir Türkiye'ye kapılar kapanır. Böylesine akıl dışı bir politika yürütenler, iktidarda kalamazlar. Sorumlu yerlerde bulunanlar, çok düşünüp, doğru öğrenip, az konuşup az yazmalıdırlar. Türk devleti, geleceğini belirleyen yeni bir darboğazın üzerindedir. Bizi sınırlarımız içine tıkıp Kuzey Kore'ye döndürmek isteyen kafalara, zerre kadar itimad etmiyoruz. Ama bulundukları kuruluşlara zarar veriyorlar. Ve ne kadar da kolay dolduruşa gelebiliyorlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.