Güçlü muhalefet şartı

AK Parti'nin seçim zaferi, geniş ölçüde, iktidarda denenmiş partilere karşı seçmenin güvensizliğinden kaynaklandı. Halkımız bu partilere çok kızdı. Onları cezalandırmaya, hattâ defterden silmeye kesin karar verdi. Türkiye'yi ekonomik çöküntüye götüren, yoksullaştıran bu partiler, binlerce katil, tecavüzcü ve hırsızı aramıza saldılar. On milyarlarca doların çalınmasına seyirci kaldılar. Bu meblağı hepimize ödettiler. Çok sayıda politikacının ve onların atadığı bürokratın hırsızlıkları ayyûka çıktı. Binaenaleyh AK Parti, Millî Görüş kökenli ve sonra bu öğretiyi reddettiklerini ve değiştiklerini söyleyen kesimin oyu ile iktidar olmadı. Çöken partilerden gelen çok büyük bir kesimin oyunu aldı. Vatandaşın, para pul işlerine boğazlarına kadar batan eski iktidar partilerine karşı hışmı, hâlâ devam ediyor. Bu partiler, ıstıfâ geçirmedikçe, başarısız ve şaibeli kadrolarından arınmadıkça, 2005 dünyasına uyum sağlamayı öğrenmedikçe, doğru dış politika izlemedikçe, oyları daha da düşecektir. İndirilmiş barajın bile altında kalabilirler. Gerçek milliyetçiliğin, milletin refah seviyesini yükseltmek ve kültürünü yüceltmek olduğunu anlamalıdırlar (milliyetçiliği bu tarifim üzerinde Alparslan Türkeş'le mutabık kalmıştık.) Aksi tutumun, bizi Avrupa kıt'asından tasfiye etmek üzere bulunduğu artık kafalara dank etmelidir. Artık bu derecede ilkel ve antidemokratik bir yasa ile seçim yapılamaz. Bundan böyle de bugünkü AK Parti grubu kadar kalabalık bir gruba tesadüf edilmeyecektir, edilmemelidir. Fazla milletvekili çıkarmanın sakıncalarını Sayın Süleyman Demirel ifade etmiştir. Sayın Başbakan da yanlış anlamadımsa bu istikamette beyanda bulundu. Cumhuriyet Halk Partisi, Doğru Yol Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin mutlaka kendilerine çekidüzen vermeleri gerekiyor. Meselâ MHP, Büyük Birlik Partisi ile, Tuğrul Türkeş'le birleşmeli. Neyi paylaşamıyorlar ki? Güçlü ve alternatif oluşturan bir muhalefetin varlığı AK Parti'nin yararınadır. Türkiye'nin ve demokrasimizin güvencesidir.