Gül'ün dış temasları

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan'dan sonra Irak'ı da resmen ziyaret etti. İki netameli komşumuz... Bugün Irak Arapları ile anlaşmamızda, Saddam düştükten sonra, fazla zorluk yoktur. Ancak şimdi Irak birinci derecede ABD, ikinci derecede Kürt, üçüncü derecede Şîî Araplar'ın elindedir. Sünnî Araplar dördüncü derekeye itildiler. Şîî Iraklılar, elbette Araplık'larını unutmazlar. Ancak İran'a sempati duymaları hâlinde denge bozulur. Kürtler ise bugün -geçici de olsa- Irak'ta cumhurbaşkanı, dış işleri bakanı, genel kurmay başkanıdır. Başbakan, Şîî Arap'tır. Cumhurbaşkanı Sayın Gül, Ermenistan ve Irak Kürtleri ile temaslarda mesafe alındığını söylüyor. Uzun yıllar dış işleri bakanlığı, ayrıca başbakanlık yapmış bir Türk devlet adamına inanırız. Ermenistan ile anlaşmamız, Kürtler'le anlaşmamızdan kolaydır. Kürtler, PKK'ya terörist muamelesi yaptıkları takdirde, onlarla da anlaşmak çok kolaylaşacaktır. Teşebbüs sahibi olmayınca, anlaşmaya yanaşmayan taraf ithamiyle karşılaşacağımızı unutmamak gerekir. Türkiye Cumhuriyeti, 1. ve 2. Irak Savaşında ABD yanında katılmamakla, muazzam kayıplara uğradı. İleride tarihçiler yazacaklardır. Türkiye'yi yanında göremeyen ABD, bu coğrafyada Kürtler'le Ermeniler'den destek aramıştır. Mesele budur. Bunu kavrayamayan, politikaya bîgânedir. PKK'ya terör örgütü muamelesi yapmakta yan çizenleri elbette kınarız. Ancak bizden de Hamas, Hizbullâh, el- Kaaide ve Tâlibân'a karşı terör örgütü davranışı beklenmesi doğaldır. Cumhurbaşkanımız, Brüksel'de 60 devletin katılacağı Avrupa İş Dünyası Zirvesi'nde konuşacak. AB ile de temaslarda bulunup, AB üyesi olmayan Avrupa Devleti olmak durumumuzu bir an önce düzeltmemiz için katkı sağlayacak. Türkiye'nin daha kapital bir meselesi yoktur. Zira muâsır medeniyet düzeyine ulaşabilmemiz bahis konusudur.