Kuzey Irak'la ilişkilerimizde iyileşme görülüyor. Uzun zaman Türkiye'ye karşı PKK'yı tutan Barzani'nin, artık tutumunu değiştirdiğinin belirtileri var. PKK'nın istikbali olmadığını anlayabildi. Türkiye, bütün Irak'ın ve bu arada kuzeydeki Kürt bölgesinin imarı, ıslahı, kalkınması için birinci derecede faaliyet göstermeye hazırdır. Bu işi gerçekleştirecek potansiyelimiz mevcuttur. PKK'nın Türkiye'deki cinayetleri sona ermiş değil. Her gün birkaç vatandaşımızı öldürüyor. PKK'yı söndüren ve GAP'ı tamamlayan Türkiye, güneydoğu sorununun hakkından gelir. PKK'nın, Türkiye'nin ayaklarına dolanması sebebinin GAP'a başlamamız olduğu unutulmamalıdır. Artık elimizi çabuk tutmalıyız. Suriye'ye gelince, Başbakanımız'ı kıramayan Suriye Cumhurbaşkanı, Asi Irmağından 3 gün Amik ovamıza su salıverdikten sonra gene kesti. Bize zarar vermeye azimliler. Başbakanımız bu sefer Ankara'dan telefon etti. Bu iş için her hafta teşebbüse geçecek değiliz. Şam, bizi vanaları kapatmaya zorladığının farkına varmalıdır. Bunu yaparsak Irak da zarar görecektir. Suriye, Washington'ın haydut devletler listesindedir. İran'a paralelliği, Lübnan'da suikastler gibi sebepler Amerika'yı kışkırtıyor. Suriye ile ilişki kuran devletler de ABD politikasına aykırı davranmış sayılıyor. Bu bakımdan Türkiye'nin Suriye ile yakınlığı, epey risk taşıyor. Suriye'deki azınlık dikta rejimi çağımızla uyuşmuyor. Suriye'nin su politikası, harita sapıklığı, mutlaka düzeltilmeye muhtaçtır. Geçmişte talim ettirip silâhlandırdığı komünist ve bölücü çeteleri Türkiye'ye sokup büyük zarar vermesine rağmen Demirel ve Özal'dan sonra Erdoğan ve Gül de Suriye'ye şefkatle davrandılar. İran'a gelince, Türkiye ile ilişkileri, Orta Doğu çerçevesini aşar. Asya kıt'asının geleneği ve enerji paylaşması meselesidir ki bu konuda birinci derecede ilgili devlet Birleşik Amerika'dır.